Şifreni mi unuttun ?
Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen üye değilseniz burdan kayıt olun.
Google Grupları
Turk PDR grubuna abone ol
E-posta Adresiniz:
Gestalt Terapi
Perls tarafından geliştirildiği şekliyle Gestalt Terapi insanların erişkinliğe ulaşmak için kişisel sorumluluklarını kabul etmeleri ve kendi hayat tarzlarını bulmaları ön koşullarına dayanan varoluşçu bir yaklaşımdır.
Ekleyen: Serdal GÜR | Okunma: 34197 | 10.03.2011

Perls tarafından geliştirildiği şekliyle Gestalt Terapi insanların erişkinliğe ulaşmak için kişisel sorumluluklarını kabul etmeleri ve kendi hayat tarzlarını bulmaları ön koşullarına dayanan varoluşçu bir yaklaşımdır.

Danışanlar için temel ve öncelikli amaç yapılan ve yaşanılanların farkındalığıdır. Bu farkındalık sayesinde kendi kendilerini anlamaları ve değişebileceklerini bilirler. Böylece ne yaptıkları ne hissettikleri ve ne düşündükleri konusunda sorumlu olmayı öğrenirler.

Yaklaşım, danışanın gerçekliği algılamasında olaya dayalı bir anlayıştadır. Yaklaşım, şimdi ve burada kavramlarına dayanması konusunda varoluşçudur.

Perls, psikoanalitik kavramlardan etkilenmesine rağmen Freud’un teorisinin birçok yönüne itiraz etmiştir. Freud’un insanı temelde mekanik olarak görmesine karşılık Perls, kişiliğe bütüncül bir yaklaşımla bakarak, önem vermiştir. Freud, erken çocukluk dönemlerindeki zihindeki bastırılmış çatışmalar üzerinde durur. Perls, bireyin şimdiki durumunu araştırmaya önem verir. Bu yaklaşım, içerikten daha çok süreç üzerinde yoğunlaşır.

Danışanların açıklamalarının içeriğinde daha çok şu anda neyin yaşandığına önem verilir. Perls, bireylerin şu anda nasıl davrandıklarının, kendilerini anlamak için neden böyle davrandıklarından daha fazla öneme sahip olduğuna inanır.

ÖNEMLİ KAVRAMLAR

İNSAN DOĞASINA BAKIŞ
Gestalt’ın insan doğasına bakışının temelinde daha öncede belirttiğimiz gibi varoluşçu felsefe ve fenomenoloji vardır. Gerçek bilgi, algılayanın yaşadığı andaki deneyimlerinin bir ürünüdür.
İnsanlar doğuştan ne iyidir ne de kötüdür. Herkes doğal olarak her türlü özelliğe bir şekilde sahiptir, ancak bunlar çevre tarafından kabul görmediği içindir ki bizler bu potansiyel özelliklerimiz sahiplenmeyiz. Terapinin amacı, bireyde bazen çatışma yaratan yönlerin analiz edilmesi değil bütünleştirilmesidir.

ŞİMDİ
Perls için şimdinin dışında varolan hiçbirşey yoktur. Çünkü geçmiş geçmiştir ve gelecekte henüz gelmemiştir. Sadece içinde bulunulan zaman anlamlıdır.
Gestalt yaklaşımının ortaya koyduğu başlıca görüşlerden biri yaklaşımın içinde bulunulan zamanı tam olarak yaşamak ve bu zamanı değerlendirmeyi öğrenme üzerinde durmaktadır. Geçmiş üzerinde odaklaşma, bu ana gelmekten kaçınmanın bir yolu olabilir.

BİTİRİLMEMİŞ İŞLER
Bitirilmemiş işler kin, nefret, kırgınlık, öfke, acı, keder, suçluluk, utanç, terk edilme gibi ifade edilmemiş duygularla ilgilidir.
Bu duygular farkına varılarak tam anlamıyla yaşanmamış olduklarından sürekli “fon”da kalırlar ve kişinin kendisiyle ya da diğerleriyle olan temaslarında zaman zaman öne çıkarak “şekil” haline gelebilirler. Böylece fondaki bu işler, şekil haline geldiklerinde, şu anın yaşanmasının engellerler.

KAÇINMA
Bitirilmemiş işler ile ilgili bir kavram da, kaçınmadır. Bu kavram insanların kendilerini bitirilmemiş işler ve kapanmamış durumlarla ilişkili, rahatsız edici hislerin yaşanmasından koruması anlamında bir terimdir.
Perls’in yazdığına göre; birçok insan değişmek için gerekli olanı yapmak yerine, acı veren hisleri yaşamaktan kaçınmayı tercih eder. Böylece bu insanlar sıkışır ve gelişme ihtimallerini engelleyen kördüğümlerin üstesinden gelemez hale gelirler.

TEMAS VE TEMASA DİRENME
Gestalt Terapide değişme ve gelişme olurken temas gereklidir. Çevremizle temas kurduğumuzda değişme kaçınılmazdır. Temas; görme, duyma, koklama, dokunma ve hareket etmeyle olur.
Etkili bir temas; kişinin bireysellik duygusunu yitirmeksizin doğayla ve diğer insanlarla etkileşimde bulunması anlamına gelir. Bu bireyin devamlı olarak tekrar yenilenen çevresine yaratıcı uyumudur. İyi bir temasın öncülleri; açık farkındalık, tam enerji ve kendini gösterme yeteneğidir.
Gestalt terapistleri ayrıca, temasa direnme üzerinde odaklaşırlar. Gestalt perspektifinden direnme; kendimizi şimdiyi tam ve gerçek bir yönde yaşamaktan korumak için geliştirdiğimiz savunmalara işaret eder.

ENERJİ VE ENERJİNİN TIKANMASI
Gestalt terapide enerjinin nerede bulunduğuna nasıl kullanıldığına ve nasıl kesildiğine özel bir önem verilir. Kesilen enerji, direncin başka bir formudur.
Bu durum; duruşla, kişinin vücudunu gergin ve kapalı tutmasıyla, vücudun bazı yerlerindeki titremeyle, insanlarla iletişim kurmaya çekindiği için konuşurken başka yere bakma ve kısık bir sesle konuşma gibi şekillerde olabilecek belirtilerle kendini belli eder.

TERAPÖTİK SÜREÇ: TERAPÖTİK AMAÇLAR
 Danışanların belirli yönlere hareket etme eğiliminde olmalarının dışında, Gestalt Terapi; temelde insanların arasında varoluşçu bir yaklaşımdır. Gestalt Terapinin yönelimleri veya başlıca amaçları Zinker, (1978) tarafından sıralanmıştır. İçten bir terapötik ilişki sonucunda danışanda beklenenler:
    1. Farkındalığın yükselmesi.
    2. Deneyimlerini sahiplenme (yaptıkları, hissettikleri ve düşündüklerinden başkalarını sorumlu tutmaları yerine).
    3. Başkalarının değerlerine müdahale etmeden, kendi ihtiyaçlarını tatmin etmelerini sağlayacak değerler kazanmaları ve beceriler geliştirmeleri.
    4. Bütün duygularının farkında oldukları bir hale gelmeleri
    5. Davranışlarının sonuçlarını kabul etmelerini sağlayan, ne yaptıklarının sorumluluğunu kabul etmeyi öğrenme.
    6. Dışsal destekten çok artan içsel desteğe doğru hareket etme.
    7. Başkalarının yardımını isteyebilme ve başkalarına yardım etme.

TERAPİSTİN FONKSİYONU VE ROLÜ
Gestalt Terapistleri; danışanın duyguları, şimdiyi farketmeleri, beden dilleri, enerjileri, kaçınmaları ve farkındalığın kısıtlanması üzerinde dururlar. Perls düşüncelerimizden bir çoğunun, hislerimizden kaçınmanın bir yolu olduğunu iddia eden bilinç karşıtı eğilimi ortaya koyar.
Perls’in sık sık aktarılan bir sözü “Düşünceni bırak ve duygularına gel” dir.

DANIŞANIN TERAPİDEKİ YAŞANTISI
Gestalt Terapinin başlıca yönelimi, danışanın kendi kendine daha fazla sorumluluk almasına doğrudur (Düşünceleri, hisleri ve davranışları için). Terapistler, danışanları; sakındıkları kişisel sorumlulukları ile yüzleştirirler ve devam eden terapi hakkındaki kararlarını vermelerini isterler.
Terapiden ne öğrenmek istiyorlar ve terapideki zamanlarını nasıl kullanmak istiyorlar. Terapinin odağı olabilecek bir diğer konu, danışan terapist ilişkilerini ve danışanların terapist ile çevrelerindeki insanlar arasında ilişki kuracağı benzerlikleri içerir. Gestalt Terapide danışanlar, kendi yorum ve anlamlandırmalarını yapan, terapinin aktif katılımcılarıdır.
Miriam Polster (1987), danışanın terapideki gelişimini açıklayan üç basamaklı bir entegrasyon süreci tanımlar.
Bu basamaklardan ilki keşif basamağıdır. Bu basamakta danışanların, kendileri hakkında yeni şeyler farketme veya eski durumlar hakkında yeni görüşler kazanma veya hayatlarındaki önemli kişilere yeni bir bakış kazanabilme ihtimalleri doğar. Bu gelişmeler genellikle danışanlar için genellikle sürpriz olarak ortaya çıkar. İkincisi uyum basamağıdır. Bu basamakta danışanlar bir seçeneğe sahip olduklarını kabul ederler. Bir yöne bağlı değillerdir, çeşitli alternatif davranış yolları vardır. üçüncüsü özümleme’dir. Bu basamak danışanların çevrelerini nasıl etkileyebileceklerini öğrenmelerini içerir. Bu aşamada danışan günlük yaşamda karşılaşabileceği sürprizlerle başedebileceği hissini duyar. Pasif olarak çevrelerini kabul etmekten daha fazlasını yapmaya başlar. Bu düzeydeki davranış; danışanın kritik konularda karar alabilmesidir. Sonuçta danışanlar, anında çare bulma ve iyiye kullanma yeteneklerini geliştirirler.

TERAPİST DANIŞAN İLİŞKİSİ
Gestalt Terapi, terapist ile danışan arasındaki kişiden-kişiye bir ilişkiyi içerir, bu terapinin varoluşçu işaretidir. Terapistin deneyimleri, farkındalıkları ve algıları danışma sürecinin tabanını oluşturur ve danışanın reaksiyonları ve farkındalıkları öncelik taşır. Terapistlerin, danışanlarla şimdi ve buradaki ilişkilerinde kendi algı ve deneyimlerini paylaşmaları önemlidir.
Daha sonra, terapist danışanların vücut dilleri ile ilgili geri bildirim verir. Geri bildirim, danışanlara, aktüel davranışları konusunda farkındalık geliştirmeyi sağlar. Terapist danışanlarla onları birey olarak reddetmeden, hileleri ile mücadele ederek anında reaksiyon vererek ve dürüstçe bir ilişki kurmalıdır. Terapistler; danışanların korkuları, felaket beklentileri, tıkanmaları ve dirençlerini onlarla keşfetmeleri gereklidir.

UYGULAMA: TERAPÖTİK TEKNİKLER VE SÜREÇLER
Gestalt terapi yaklaşımında kullanılan tüm teknikler farkında olmayı arttırmak ve bütünleşmeyi sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Her terapi oturumunda danışan ve terapist bilinmeyen alanlarda keşfe çıkarlar ve her ikisi de riske girerek, varoluşçu bir etkileşim yaşarlar.

YÜZLEŞTİRMENİN ROLÜ
Perls’in terapi stili, kişiliği ile de ilişkili olarak, aşırı yüzleştirici ve keskin olabilmesine rağmen, Gestalt yaklaşımını benimseyen kişilerin kendi stilini uygulaması mümkündür.
Gestalt tekniklerinden birçoğu yüzleştiricidir. Bu teknikleri kullanan terapistler, zorlayıcı ve aktif olmalıdırlar. Danışanlarda kendilerini zorlamaya ve risk almaya gönüllü olmalıdırlar.
Yüzleştirme birçok Gestalt tekniğinin bir parçasıdır fakat bu bir saldırı olarak görülmemelidir. Yüzleştirme, danışanlarla işbirliği yoluyla, özellikle; düşünceleri, tutum ve davranışlarını gözden geçirmeye davet edilmede yapılabilir.
Danışan acı veren bir olay hakkında konuşurken gülümsüyorsa bu uyumsuzluğa dikkat çekmek ve danışanın bunun farkında hale gelmesi için yüzleştirici olunabilir. Yüzleştirme, negatif özelliklerin veya zayıflıkların belirtilmesine yönelik olmamalı, danışanda olumlu değişikliklerle sonuçlanabilecek samimi ilginin gösterilmesi olmalıdır.

GESTALT TERAPİ TEKNİKLERİ
Boş Sandalye Tekniği; Danışanın içselleştirdiği şeyleri ortaya koymasına yönelik bir tekniktir. Terapist, danışanından bir sandalyeye oturup Top Dog olmasını ve sandalyeyi değiştirerek Under Dog olmasını ister. Bu yolla danışanın içselleştirdikleri yüzeye çıkar ve danışanın, çatışmalarını bütünüyle yaşar. Çatışma, danışanın bu iki yönünü bütünleştirmeyi kabul etmesiyle çözülebilir. Teknik, danışanın anne-babasından alıp kendinde bütünleştirdiği yönleri tanımasına yardımcı olur.
 Top Dog: Dürüst, otoriter, ahlaklı, talep eden, sözünü geçiren ve engelleyendir.
Under Dog: Kurban rolü oynayarak, savunucu olmayla, zayıflıkla ve sahte güçsüzlükle davranışını devam ettirir. Bu yön sorumluluk almamak için sebepler bularak işleyen pasif yöndür.
Daire Yapma: Bu uygulamada, gruptaki bir kişiden ayağa kalkarak diğerleri ile konuşması veya beraber bir şey yapmaları istenir. Amaç, yüzleştirmek, risk almak, kendini açmak, yeni davranışlar denemek, gelişmek ve değişmektir.
Örneğin; gruptaki üyelere güvenmediği ve bu yüzden kendini açmadığını söyleyen bir üyeden, diğer grup üyelerinin her birinin karşısına giderek “Sana güvenmiyorum çünkü...” cümlesini tamamlamaları istenebilir. Bu teknik danışanın olumsuzlukları doğrultusundaki tutumlara girmesine yardım eder.
Sorumluluk Alırım: Terapist, danışandan cümleler kurmasını ve sonuna “.... için sorumluluğu alırım” cümlesini eklemesini ister.
“Kendimi dışlanmış hissediyorum ve bunun sorumluluğunu alıyorum.” Bu teknik, farkındalığı arttırmak ve genişletmek için danışanın, duygularını başkalarına yansıtmak yerine kabul etmeleri ve tanımaları temeline dayanır.
Yansıtma Oyunu: Yansıtmanın dinamiğini, kişinin kendinde görmek istemediği birçok şeyi başkalarında açıkça görmesi oluşturur.
Yansıtma oyununda terapist, “Size güvenemiyorum” diyen bir danışandan güvenilmeyen insanı oynamasını ister. Bu danışanın, kendisini diğer insanların yerine koymasıdır. Böylece güven ve güvensizlik gibi iki çelişkinin derecesini keşfeder.
Abartma Egzersizi: Gestalt Terapinin bir amacı, danışanların beden diliyle gösterdikleri işaret ve simgelerin farkına varabilir hale gelmeleridir. Hareketler, duruşlar, mimikler anlamlı iletişim sağlayabilirler. Danışandan, kendisi ile ilişkili ve içsel anlamı açıklayan hislerin şiddetini arttırarak, hareket ve mimikleri abartarak tekrar etmesi istenir.
Abartma tekniğinde kullanılan bazı davranış örnekleri: Olumsuz ve acı veren şeyleri ifade ederken görülen gülme alışkanlığı, titreme (eller, ayaklar), gevşek duruş, bükülen omuzlar, sıkılmış yumruklar, çatık kaşlar, yüz buruşturma vb. gibi. Eğer danışan ayaklarının titrediğini söylerse, terapist danışandan ayağa kalkarak bu titremeyi abartmasını isteyebilir. Sözlü davranışlardaki farlılıklar da abartma egzersizinde kullanılabilir. Terapist danışanın gizlediği anlamları içeren cümlelerini her defasında daha yüksek bir sesle tekrar etmesini ister. Bu egzersizin etkisi, genellikle danışanın kendisini gerçekten dinlemeye ve duymaya başlamaları ile olur.
Hisleriyle Kalma: Danışanın kaçmak için ısrar ettiği, hoş olmayan hislerine gelindiği zaman terapist bu hisleri sürdürmesi için danışanı zorlar. Bir çok danışan, hoş olmayan hislerinden sakınmak ve korktuğu bir uyarcıdan kaçma arzusu gösterir. Terapist danışanların sakınmak istedikleri ne olursa olsun, sürdürmeleri ve şu anda hislerin daha derinine inmeleri ve yaşamaları için cesaretlendirirler.

RÜYA ÇALIŞMASINDA GESTALT YAKLAŞIMI
“Bilinçaltına açılan bir pencere DEĞİL bütünleşmeye açılan bir penceredir.”
Psikanalizde rüyalar yorumlanır, zihni iç görüye ağırlık verilir ve rüyaların bilinç altıdaki anlamlarını keşfetmek için, serbest çağrışım metodu kullanılır.
Gestalt yaklaşımı rüyalarını analizi ve yorumlamasını yapmaz. Bunun yerine rüyayı gören kendi rüyasının bir parçası haline gelir. Rüyalarla çalışırken önce rüyadaki bütün ayrıntıların listesi yapılır, daha sonra rüyadaki bütün olaylar ve kişiler danışan tarafından diyaloglar geliştirilerek tam olarak oynanır. Rüyanın parçaları, kişinin kendi yönlerini yansıtabileceği yönler olarak algılandığından, kişi, değişik karakterler ve kısımlarla karşılaştığında farklı diyalog kalıpları ortaya koyar. Rüyanın bütün parçaları, kişinin aykırı ve uyumsuz yönlerinin gösterilmesidir. Bu çatışan yönler arasında bir diyalog gerçekleştirmeyle kişi kendi hislerinin yavaş yavaş farkına varmaya başlar.

Sonraki Makale »

Yorum yapabilmek için üye girişi yapınız veya facebook hesabınız ile yorum yapın.



 1. Psikolojik Danışmanın Önlük Giymesi Uygun Olur mu?

Evet giymesi gerekir
% 18

Hayrı giymemesi gerekir
% 75

Fikrim Yok
% 7

Toplam Tekil Hit: 3112223
Toplam Çoğul Hit: 22065871
Kimler Online ?
30 Ziyaretçi, 0 Üye
En son üyemiz H.HOCA, Hoşgeldiniz.

Copyright © Turkpdr.com | 2010 | Bu sitede yer alan içerikler kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz ve yayınlanamaz