Turk PDR (Serdal GÜR)
http://www.turkpdr.com/makale/iletisim/beden-dili-ve-iletisim.htm

Beden Dili ve İletişim (16.03.2011)

İletişim sözcüğünün özünde yalın bir ileti alışverişinden çok toplumsal nitelikli bir etkileşimi ve paylaşımı içerdiğini söyleyebiliriz. İnsanlar arasında iletişim yaşamın kendisi kadar doğaldır. Daima bir şeyler iletiriz. Ancak ne yazık ki her zaman doğru bir iletişim kuramayız İletişim yaşamın öyle ayrılmaz bir parçasıdır ki her düşüncemizin her davranışımızın ve ilişkilerimizin ardında isteyerek ya da istemeyerek alıp verdiğimiz iletiler vardır. İletişim sadece sözlü yazılı ileti ve dilden ibaret değildir.

İletişim sözcüğünün özünde yalın bir ileti alışverişinden çok toplumsal nitelikli bir etkileşimi ve paylaşımı içerdiğini söyleyebiliriz. İnsanlar arasında iletişim yaşamın kendisi kadar doğaldır. Daima bir şeyler iletiriz. Ancak ne yazık ki her zaman doğru bir iletişim kuramayız İletişim yaşamın öyle ayrılmaz bir parçasıdır ki her düşüncemizin her davranışımızın ve ilişkilerimizin ardında isteyerek ya da istemeyerek alıp verdiğimiz iletiler vardır. İletişim sadece sözlü yazılı ileti ve dilden ibaret değildir.


İleri doğru uzatılmış ve yukarı doğru dönmüş bir avuç çatılmış kaşlar kısık gözler konuşurken araya konan mesafe yakaya takılan kırmızı bir karanfil giydiğimiz elbisenin oturduğumuz odanın kullandığımız arabanın rengi veya sadece bir karikatür iletişim kodlarının örnekleridir. Kişi açısından özel amaçları ne olursa olsun iletişimin temel amacı çevre üzerinde etkili olmak başkalarında davranış tutum geliştirmek ve değiştirmektir. Bu nedenle toplumsal yaşamın temelidir. İnsanların duygu ve düşünce alışverişinin amacı anlatmaktır. Kişilerin anlatma eylemlerinin iletişim açısından amacı ise anlaşılmaktır. İletişimde anlaşmaya zemin hazırlayacak ve anlaşmayı kolaylaştıracak bazı özellikler vardır. Bunlara iletişimin özellikleri diyoruz. Şimdi bu özellikleri inceleyelim.


İletişimde “İlk dakika (İlk İzlenim)” önemlidir. İnsan davranışları diğer insanlar üzerinde yaratılan "ilk izlenim" sonrasında şekillenir. İletişimde tekrarlanamayacak tek şey "ilk izlenim"dir. İnsanlar üzerinde yarattığımız ilk izlenim 30 saniye içinde oluşur. Bu süreyi bilinçli bir şekilde kullanmak karşımızdakiler üzerinde istediğimiz düşünce izleniminin doğmasına imkan verir.
“Duruşundan hiç hoşlanmadım” “Bakışını sevmedim” “Bir görüşte ısındım” vb. İletişim bilgi alışverişi değildir. Duygu ve düşüncelerin bir bilgi olarak aktarılmasındaki eylemler ve bu eylemlerin biçimi ile bilgiyi veriş biçimi önemlidir.
İletişimde bilgilenmek ve öğrenmek “Anlamak” değildir. İletişimin ana amacı anlayarak kavramaktır. Bir kişiyle yapacağınız konuşmada doğru iletişimin yardımcı öğelerinden olan beden dilini değerlendiremezseniz o gün onun ne yaptığını öğrenir ancak neler yaşadığını öğrenemezsiniz. İletişim kişiye değil kişiyle yapılır. İletişim onu oluşturan bireylerden birinin aktif oluşu diğerinin ise bu eylemi seyredişi ile kurulamaz. Mesajları verenin duygu ve düşünceleri iletişim sürecinin herhangi bir yerinde sözü edilen konunun tamamen dışındaki duygu ve düşüncelerle kesilebilir. İletişimde ortak bir platformda buluşmaya gerek vardır. İnsanları fiziki varlıklarıyla aynı ortamda bulunmaları iletişim içerisinde oldukları anlamına gelmez. İletişim bir bütündür. İletişimi kelimeler eller ve gözler gibi bütünlüğünden soyutlayarak ve süreçteki sadece bir kesite bakarak değerlendirmeye kalkmak bizi yanıltabilir. İletişim biçimindeki bütün özellikler ve iletişim süreci iletişimin birbirinden ayrılmayan parçalarıdır.


Temel iletişim varsayımlarına baktığımızda; İletişim kuramamak olanaksızdır. Aynı sosyal ortam içinde bulunan kişiler birbirleriyle sürekli iletişim içindedir. Hiçbir şey yapmamak eylemsiz kalmak da bir mesajdır. İletişimin ilişki ve içerik düzeyleri vardır. İlişki düzeyi içerik düzeyine anlam veren çerçeveyi oluşturur. Sen Yemek yiyecek misin ? Siz yemek yiyecek misiniz ? Yemek yemeyi düşünüyor musunuz ? Mesaj alışverişinde dizesel yapının kendi başına bir anlamı vardır. İlişki türü mesajların oluşturduğu sıralamaya göre değişebilir. Öğretmen maaş aldığı için mi öğretir yoksa öğrettiği için mi maaş alır ? Mesajlar sözlü ve sözsüz olarak iki tiptir. Sözlü iletişim akıl mantık ve düşünceyi sözsüz iletişim duyguları ve ilişkileri en etkili ifade eder. “Zihnin mesajı sözle; gönlün mesajı bedenle ifade edilir” İletişim kuran kişiler ya eşit ya da eşit olmayan ilişkiler içindedir. İletişim etkileşimleri benzerlik ya da farklılığa dayanarak ya eşit ya da eşit olmayan ilişkiler içinde yer alır. Ben çalışkanım konuştuğum da çalışkan Ben çalışkanım konuştuğum kişi tembel İletişim sürecinde yer alan unsurlar yansıda görülmektedir. İletişimi kolaylaştıran etkenler yansıda sunulmuştur. Gürültü kaynakları yansıda görülmektedir.
İletişim engelleri yansıda sunulduğu gibidir. İletişim sınıflandırılma şeması yansıda görülmektedir. Yazılı iletişim insanın zaman ve mekandaki iletişim sınırlılıklarını genişletmede en etkin bir iletişim biçimidir. Uzaktan haberleşmede bilgi ve deneyimleri zamanda biriktirmede sözlü iletişime göre daha güvenilir bir yol olan yazı ile iletmenin kökeni mağara resimleridir. Ekonomik nedenlerle ortaya çıkan yazı 15 nci yüzyılda matbaanın icadıyla yazılı iletinin hızla çoğalmasına neden olmuş Ancak toplumdaki okur-yazarlık oranı yazılı iletişimde en önemli zafiyetti oluşturmuştur.
Sözel iletişimi oluşturan konuşma dili bir simgeler sistemidir. Dil toplumsal ve kültürel bir etkinliktir. Dil bir anlamlandırma haritasıdır dile getirilmek istenen anlamlar için seçenekler sunduğu gibi bu anlamları biçimlendirir ve sınırlandırır.
Ancak ortak dil yaşantılarına sahip olanlar için sözel iletişimden bahsedilebilir. Konuşma ile verilen mesajlar söz ve ses olmak üzere ikiye ayrılır. Sözel unsur sözcükler ve onların gerçek anlamlarını içerir sözel etkileşimde öğrenme söylenen sözcüklere karşıdakinin verdikleri anlamlarla ilgilidir. Verilen anlamlar karşıdakinin farklı kişisel deneyimlerinin sonucu olarak sözcükleri akıl süzgeçlerinden geçirmeleri ile değişmektedir. Sözel mesajın öğrenilmesini etkileyen faktörler: Düzenleme zıt unsurluluk dil yoğunluğu somutluk ses unsuru ve konuşma hızından oluşmaktadır.
Düzenleme: İyi düzenlenmiş sözel bilgiler iyi öğrenilir. Zıt unsurluluk: Karşıt fikirleri içeren mesajlar iyi öğrenilir. Dil yoğunluğu: Yorumlanmış ve değerlendirilmiş mesajlar iyi öğrenilir. Somutluk: Somut mesajlar iyi öğrenilir. Temel içerik somut mesaj verirken bozulmamalıdır. Ses unsuru: Sesin şiddeti vurgusu telaffuzu tonu ve hızı gibi özellikleri vardır. Mesajı vurgulamanın yanı sıra sözcüklerin anlamı da değişir.
Örneğin: “Buraya gel” ve “Otur” ifadeleri sesin şiddeti vurgusu ve tonuna bağlı olarak farklı anlam taşır. Konuşma hızı da önemlidir. Hızlı konuşan bir kimse “Konunun çok önemli olmadığı bu nedenle kısa sürede geçilmesi gerektiği” mesajını verebilir Çok yavaş ve çok derinden gelen ses ile yapılan konuşmalar ise dikkatin mesajın ayrılmasına neden olabilir. Karşımızdaki birey üzerinde tüm etkiyi üç kanaldan bırakırız. Bu üç kanal yansıda görüldüğü gibi; ses tonu söz ve beden dilidir. İnsanlar hayat boyunca çoğunlukla farkında olmaksızın beden dilini son derece etkili olarak kullanırlar. Ancak bedenlerini kelimeleri kontrol ettikleri gibi kontrol edemezler.
Bedenimiz olaylara ve durumlara karşı çok daha fazla kendiliğinden tepki verir. Gerçek duygu ve düşüncelerimizi kelimelerin arkasına gizlemek belki mümkündür ama beden dilimizi gizlemek çoğu kez mümkün değildir. Hiç kimse beden dilinin ifadelerinden kaçamayacağı veya bunu başaramayacağı için bu dili öğrenmeye çalışmak çok yararlı olacaktır. Böylece kendi dünyamızı yansıtma biçimimiz ile birlikte yaşadığımız insanların iç dünyalarıyla ilgili önemli bilgilere sahip olma ve kişilerin kabiliyetlerini zayıf ve kuvvetli taraflarını biyografileri ile ilgili bilgileri tespit etmede yardımcı olacaktır.
Eğer beden dilimize önyargısız ve cesaretle yaklaşırsak birçok görüşme sonucunu başarılı kılmamız mümkün olacaktır.


alıntı



Turk PDR (Serdal GÜR)
http://www.turkpdr.com/makale/iletisim/beden-dili-ve-iletisim.htm