Turk PDR (Turkpdr.com)
http://www.turkpdr.com/corner-post.php?ss=&w=bir-yerlerde-yanlis-mi-yapiyoruz

Bir Yerlerde Yanlış Mı Yapıyoruz? (11.11.2010)

Eğitim, bir toplumun kendini şekillendirmedeki en önemli aracı olup; bu yolla toplumun yansıttığı resim (görüntüsü, yapısı, rengi, unsurları, içeriği,…) en hassas ve organizeli gayretlerle şekillendirilir.

Toplumun daha ileriye gitmesi, gelişmesi ve mutluluğu yakalayabilmesi yolunda vazgeçilmez olan eğitim unsurunu sadece okuldan veya defter-kitaptan ya da ders çalışmaktan ibaret görüp klasik bakışımızı sahiplenerek görev ifa etmekle yetinmemeliyiz tabi ki. Bu güne kadar yapılanlardan-yaşananlardan ve ortaya çıkan sonuçtan anladığımız kadarıyla kendimize sormadan geçemediğimiz bir soru peşimizi bırakmıyor..

Acaba bir yerlerde yanlış mı yapıyoruz?

Çünkü 2008 yılında şöyle bir dönüp arkamıza baktığımızda 21.yüzyılın hayatımıza en önemli ve şiddetli yansımasının teknolojik alanda olduğu konusu tartışma götürmez bir gerçeklik olarak çıkar karşımıza. Teknolojiyi her alanda olduğu gibi eğitimde de kullanmak ve eğitimi renklendirmek için etkin bir şekilde elimizde tutmaya çalışıyoruz ve sonuçta ürünümüzü nasıl etkilediğine baktığımızda ise hayır olmadı diyenler de yine kendimiz oluyoruz.

İnterneti, bilgiye hızlı erişimi desteklemek ve özellikle bilgiyi amaç olmaktan çıkarıp mutluluğa giden yolda bir araç olarak kullanmak üzere erişimi zaman ve mekana bağlı olmaktan kurtarmak için girişimlerimizin eğitimdeki yansımaları tam da amaçladığımız yerlere ulaştırmış mı acaba bizi diyerek şöyle bir bakıyoruz.

Cevap, kaygı ve karmaşanın da eşlik ettiği bir tonda belirsizlik sanki.

Çocuklarımızın büyüme ve yetişme sürecinde teknolojiyi kullanımdaki dozunu hayatı kurtarabilecek bir aşı hazırlama hassasiyetiyle ne kadar doğru ayarlayabiliyoruz.

Aşıların hastalık mikroplarından oluştuğunu ve ancak doğru, dikkatli kullanımın hayat kurtardığını, yoksa dikkatsiz doz aşımının hayatı söndürmekten başka bir sonucunun olmadığını da bilmeyenlere tekrardan duyurmak lazım.

O kadarda olur mu ki demeden önce teknolojinin günümüze kadar ki zamanlarda bulunan en etkili aşı olduğunu kabul ederek akıllıca bir başlangıç yapmalıyız her şeyden önce. Hem de gerektiğinde ölümcül riskleri gideren koruyucu bir aşı.

Çocuklarımıza önce düşünme yöntemlerini öğretmek, sonra duyduğunu anlayan ve okuduğunu yorumlayan, kendini rahat ifade edebilen,.. sahip olduğu tüm duyu ve yetileri etkili kullanabilen; en önemlisi acziyetten uzak bireyler olarak yetiştirme ihtiyacını unutmayacağız.

İnterneti oyun olarak kullanmayı öğrenen, ders araştırmalarını bilgisayar çıktıları zanneden, biraz kullandıktan sonra amacını ve işlevini bilmeden elektronik araçları eskiterek hızla tüketim oburluğuyla yenisini amaçsızca isteyen çocuklar mı yetiştiriyoruz yoksa ?

Teknoloji harikaları makineleri sadece monotonize olarak kullanan, işleyiş mantığından habersiz ve ilgisiz kalan, yaşantıyı kolaylaştırmaya hizmetçi olarak sahip olduğumuz insan yapımı araçlara; bağımlılık geliştirip yokluğunda şuursuzca depresyona giren ve iflas eden bireylerin üretildiğini göremiyor muyuz? Hem de çoğu zaman bu cehalete ama iyi niyet vehimleriyle karne ve sınavlara; bilgisayar, internet, cep telefonu ödüllendirmeleri ile destek vererek.

Okullarda toplantı salonlarını da aşıp sınıflara kadar sokulan projeksiyon makinelerinin, klimaların, diz üstü bilgisayarların, VCD ve Televizyonların öğrencilere ve eğitime kattığı değerleri, kullanma biçimleri ve ne halde korunduklarını yeniden gözden geçirmek gerekmez mi? Hatta fotokopi makinelerinin okullarımıza girmesiyle özellikle öğretmenlerde oluşan testlerin hızla çoğaltılması yarışı, kitaplardan çoğaltılarak öğrencilere dağıtılan etkinlikler, sınıf içi etkileşimlerin gittikçe azaldığı ve sözde elektronik ders işleme yöntemleri eşliğinde teknoloji çöplüğüne batarak büyük bir iç rahatlığı ve gururla görevini yapmış olma rahatlığındaki eğitimciler acaba eğitimde teknolojiyi iyi yönüyle mi yoksa farkında olmadan …………. Yönüyle mi kullanmış olmaktadır?

Acaba eğitim sistemimizdeki yeni değişiklikleri doğru anlamış mıyız? Özellikle birey merkezli, klasik tek tip öğrenme yaklaşımından kurtulup çoklu öğrenme anlayışlarıyla öğrenmeyi bireylerde bir sorun olmaktan çıkaran ve öğrenme –etkileşim sürecine bizzat öğrenciyi hedef alan anlayışı, okullarımızda-sınıflarımızda bizler nasıl kullanıyoruz?

Sonbaharda bitkilerde renk ve biçim değişimi gibi cevabı doğada yani gözümüzün önünde aranabilecek ve ulaşılabilecek konuların araştırılmasının bile yaşanmadan ve özümsenmeden internet çıktıları alınarak öğrenilmesi ve araştırılması ne kadar yeterli olacaktır.

Bütün bunlardan sonra bir konuyu okuyarak içselleştirecek kadar sabır gösteremeyen ve hazıra alışmış çocuklar; kitap okumayı, imla kuralları, noktalama işaretleri… vb. özellikleri fuzuli gören öğrenciler, zamanlarını arttırarak kendilerine daha fazla zaman üretmesi gerekirken; Günleri dakikalara indirgeyerek içerisinde boğulan insanların teknolojiyi ne kadar doğru kullandığını söyleyebiliriz ki?

Ayrıca insan yetiştirme fabrikamız olan eğitimde bu karmaşanın içerisinde büyüyerek topluma katılan bireylerimizden neler bekleyebiliriz yetişkin olarak?8Evet, gerçekten bizler bir yerlerde yanlış yapıyoruz ve nedense farkına da varamıyoruz.9Acaba öğretmenlerimizin yeniden yeni dönem jenerasyon öğretmenliğine dönük tekrar mesleki olarak yetiştirilmesine mi ihtiyaç var?

Ya da mevcut anne-baba profili yeni gelişmelere ayak mı uyduramıyor?

Belki de sınıf ve bina yapılarımızı düzeltmek gerekiyor…

Evet evet bir yerlerde yanlış yapıyoruz.

Herkesi hem de konunun içinde olsun – dışında olsun geç olmadan yanlışımızı bulmaya (gereğini düzelterek yapmaya) davet ediyorum.


Turk PDR (Turkpdr.com)
http://www.turkpdr.com/corner-post.php?ss=&w=bir-yerlerde-yanlis-mi-yapiyoruz