Boşanma ve Çocuk (11.10.2010)
BOŞANMA ve ÇOCUK ÜZERİNDE ETKİLERİ
Boşanma hiç kuşkusuz, çocukların başına gelebilecek en sarsıcı olaylardan birisi ve potansiyel olarak onların gelişmelerini ciddi bir biçimde etkileyecek bir dizi değişikliği de beraberinde getirmektedir. “Potansiyel bir durumdur, çünkü boşanmış bir ailenin bireyi olarak yaşamak kaçınılmaz olarak çocuklara zarar veren bir durum değildir. Önemli olan anne ve babanın evliliklerinin sona ermesini nasıl karşıladıkları, boşanmadan sonra hayatlarını ve ilişkilerini nasıl sürdükleri ve çocukları ile ilgilenmeye devam etmeleridir. 1 yılda 1 milyondan fazla çocuk, anne baba boşanması ya da ayrılığı yaşamaktadır.
Boşanma ile ilgili düşündürücü gerçeklerin ve anne babası boşanmış çocukların gelişimle ilgili ve psikolojik sorunlar yaşamak açısından diğer çocuklardan daha fazla risk altında olduğuna dair artan verilerin ışığı altında, giderek daha fazla çift aileyi dağıtmanın doğru olup olmayacağını sorgulamaktadır. Bazıları, en azından çocuklar büyüyüp evden ayrılana kadar, kişisel isteklerini bir kenara atıp evliliği sürdürmeyi düşünebilir. Boşanmayı karşı tarafın istediği durumlarda, eşler karşı tarafın önüne istatistikleri koyarak, karşı tarafta suçluluk duyguları uyandırıp, fikrini değiştirmeyi deneyebilir. Araştırma sonuçları göstermiştir ki; sadece çocukların iyiliği için bir arada kalmanın çok nadir işe yaradığıdır. Bazen, bir arada kalmak, çocuklara, anlaşamayan eşlerin boşanmasından daha çok zarar verebilmektedir. Kasıtlı sessiz kalmalardan, sürekli bağrış çağırışlardan, fiziksel şiddet göstermeye kadar çeşitli anlaşmazlıklara şahit olmuş çocuklar, boşanmış aile çocuklarından daha uyumsuzdur. Kısacası, bazen, bir evlilik sorununu çözmenin tek yolu evliliği sona erdirmek olabilir.
Günümüzde evliliklerin sona ermesi sık rastlanır bir olay olduğu için, birçok çocuk- çok küçük olanlar hariç- boşanma kelimesini bilmektedirler. Eğer evliliğiniz bir süredir gergin ve mutsuzsa, çocuklarınızın bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkında olmaları büyük bir olasılıktır. Kavganın-özellikle fiziksel şiddet ve alkolizm- bol olduğu ailelerde, çocuklar farkında olmadan, anne babalarının ruhsal durumlarını okumayı öğrenirler. Kızgın ya da mutsuz bir ebeveyne yaklaşmak için en doğru zamanı çeşitli ayrıntılardan yola çıkarak bulabilirler. Aynı şekilde ne zaman ortada olmamaları gerektiğini de bilirler. Boşanma hakkında az çok bir şeyler bilmek ve sürekli anne-babanın kavgasına tanık olmak bile birçok çocuğu anne babasının ayrılıyor ya da boşanıyor olduğu haberine hazırlamaz. Olay patladığı zaman, ki bu çoğu kez anne ya da babanın evden ayrılması ile kanıtlanır, bir çok çocuk gerçekten sarsılır. Eğer çocuk anne ve babasının kavgalarından uzak tutulmuşsa daha da büyük bir şok yaşar. İstismar eden biri bile olsa, bir ebeveynden ayrı olmak çocukları dehşete düşürür. Çocuğun aileyi terk etmiş olan ebeveyni özlemesi doğaldır. Ebeveynin ayrılmış olması çocukların bağlılık duygularını yok etmez.
BOSANAN AILELERIN ÇOCUKLARININ YASADIGI YALNIZLIK DUYGUSU!
Evet, boşanan aile çocuklarının yasadığı en yoğun duygu yalnızlık duygusu ve bundan dolayı da kendini mutsuz hissetmesidir. Anne, baba ne kadar hassas davranırsa çocuğun bu duyguları yaşaması da o denli azalacaktır. Ancak tamamen sıfıra indirebileceğinizi söylemek mümkün değildir.
Anne-baba çocuğun dayandığı, bu şekilde hayata tutunduğu iki temel yapı tasıdır. Bu şekilde kendini güçlü, rahat ve güvenli hissetmektedir. Bu iki bireyin birbirinden kopması çocuk için aşılması ve anlaşılması güç bir durumdur. Bu dönemde çocuğun neler hissettiği anlaşılabilirse çocuğa yaklaşım tarzı ona göre belirlenir. Böylece boşanmanın çocuk üzerindeki tahribatı en aza indirgenir.
ANNE-BABASI BOSANAN ÇOCUKLAR NELER HISSEDER?
1- Boşanmayla birlikte çocuk, kendisini bir boşluktaymış gibi hisseder. “ Neler oluyor? “ diye düşünür. Süreci anlamakta zorluk çeker.
2- Gerilim içinde olabilir. Bunu öfke duyguları içinde dışa yansıtabilir, agresifleşebilir, insanları sevmeyebilir.
3- Olayın sorumlusunu aramaya baslar. Bu ya annesi, ya babası ya da kendisidir.
4- Çevresine veya kendisine olan güveni zedelenir.
5- Gelecek ile ilgili ciddi kaygılar yasamaya baslar. “ Simdi bana ne olacak? “, “ Kiminle birlikte yasayacağım? “, “Bir daha anne-babamı göremeyecek miyim ? “, “ Artik harçlıklarımı kim verecek? “ gibi birçok mevzuda çocuk kaygı durumları yasamaya baslar.
6- Yalnızlık duygusu içindedir.
7- Mutsuzdur, çevresindeki güzel ve farklı olaylar bile onu mutlu etmeye yetmeyebilir.
8- Anne-babayı tekrar bir araya getirme arzusunu sürekli duyar, bu konuda çaba gösterebilir.
9- Çevresindekilerle bu duygularını paylaşmak istemez ve yalana başvurabilir.
10- Özellikle ergenlik döneminde bu durumdan dolayı çevreden utanabilir.
BOSANAN ANNE-BABALARA ÖNERİLER
1- Çocuğunuzun tüm sorularını özenle cevaplayın.
2- Çocuğunuza boşanma sonrasında neler yaşanacağını ve gelecekte onu nelerin beklediğini anlatmalısınız. Aksi halde yasamış olduğu yüksek düzeydeki kaygı, çocuğun sürekli gerilim içinde olmasına sebep olacaktır.
3- Çocuğunuzun bundan sonraki süreçte de her iki ebeveynini de görebileceğini söylemelisiniz.
4- Boşanma sonrası anne-baba birbirleri hakkındaki olumsuz düşünce ve duygularını çocuğa kesinlikle aktarmamalıdırlar. Bu konuda çevredeki diğer insanların ve ailenin diğer üyelerinin de olumsuz konuşmamaları sağlanmalıdır.
5- Anne-baba ayrılmış olsa bile çocuğun aile özlemini giderebilmek, ona aile hevesini yaşatabilmek için ( özellikle okul öncesi çağı çocuklar ) zaman zaman bir araya gelmelidirler.
6- Çocuğun yasadığı sorunlar konusunda anne-baba duyarlı olmalı ve çözüm noktasında birlikte hareket etmelidirler.
7- Tüm bunlara rağmen, çocukta farklı tepkiler görülebilir. Bazen çocuk aşırı tepkili olur, bazen hiçbir şey olmamış gibi davranır. Kimi zaman ise ebeveynlerden birine düşmanca davranır. Bu tarz durumlarda bir uzmandan yârdim istenilmeli ve çocuğun duyguları öğrenilmelidir. Okul çağı çocuklarda, okul psikolojik danışmanından mutlaka yardim alınmalı, sürekli is birliği içinde olunmalıdır