Daha Mutlu Bir Yaşam İçin Benlik Saygısı (11.11.2010)
Daha mutlu bir yaşam için benlik saygınızı artırın
Benlik saygınızın yerinde olması, yaşamınızdaki iniş çıkışlar ya da etrafınızda olup bitenler ne olursa olsun, sizin kendinizi sevmeniz sağlar. Sizin kendinize verdiğiniz değerin derecesinin göstergesidir. Yerinde bir benlik saygısı, iyi bir dost, benlik saygısının azalması ya da olmaması ise, kötü bir düşmandır.
Kendinizi kabullenme biçiminiz yaşamınızın her alanında derin etkileri vardır. Kendine güvenen insanların özgüvenleri sağlamdır. Yaşama bakışları genelde olumludur, bu da kurdukları dostluk ve arkadaşlık ilişkilerine de yansır. Bu tutumları doğal olarak onlardan hoşlanan bireylerin onların yanında kendilerini rahat hissetmelerini sağlar. Kabul etmek gerekir ki, hiç kimse sürekli kendisini eleştiren, mutsuz insanlarla birlikte olmak istemez.
Kendinizi gerçekten seviyor musunuz? Kendinizi gerçekten severseniz iş ve sosyal yaşamınızda kendinizi ifade ederken daha rahat ve aktif olursunuz çevrenizdeki insanların size olan bakışları ve sizin hakkınızdaki düşünceleri daha olumlu olur.
Kendimizi başkaların gözüyle görmemiz kolay değildir. Kendine güveni olmayan bireyler diğer insanların ondan daha güzel göründüklerini, ondan daha akıllı olduklarını daha popüler insanlar olduklarını inanırlar. Kendilerinin işe yaramadığını ve diğer insanların onu sevmeye değer olmadığını düşünürler.
Gerçek yaşamda başka insanların bizim hakkımızdaki düşünceleri bizim kendi hakkımızdaki düşünceler kadar olumsuz değildir. Bizden de hoşlanan ve arkadaş olmak isteyen bireyler vardır ama ilişki başladıktan sonra onu yürütemediğimiz ve sürekli kendi hakkımızda olumsuz düşündüğümüzden ve kendimizi eleştirdiğimizden bizimle uzun süreli ilişki kurmaktan kaçınmaktadırlar.
Benlik saygısı, davranışlarımızı, düşüncelerimizi ve duygularımızı kontrol eder. Benlik saygımız gerçek benliğimizin kafamızda oluşturduğu bir resim gibidir. Olabileceğiniz değil, olduğunuza inandığınız “siz”i seçmişsinizdir. Başkalarının bizi sevmesi için, önce kendimizi sevmemiz gerekir. Bir insan olarak kendimize verdiğimiz değer, kendi hakkımızdaki düşüncelerimizdir. Karşımızdaki insanlara olumsuz mesajlar yollarız, çünkü insanların bizi yeterince iyi bulmadıklarını ve onların bizi gerçekten tanımalarından korkarız. İnsanları etkileyebilmek için paramızı ya da kazandığımız başarıları kullanırız. Birçok insan tüm yaşamalarını gerçek kimliklerini gizleyerek geçirirler ve bir gün gerçek kimliklerinin ortaya çıkmasından korkarlar. Bu gerçek kimlikleri çevrelerindeki bireyler tarafından fark edildiğinde bu bireylerden uzaklaşır ya da ilişkilerini bitirirler.
Başkalarının sizi nasıl yargıladıkları konusunda genelde duygularımız ve düşüncelerimiz abartılıdır. Beynimize sürekli olumsuz mesajlar göndeririz. Bu tür düşüncelere ‘’kendi kendine konuşma’’ ya da ‘’içsel konuşma’’ diyoruz. Bu konuşmalar olumlu da olabilir olumsuzda. Olumsuz düşünceler bize hatalarımızı ve kusurlarımızı anımsatır ve özgüvenimizin azalmasına neden olurlar. Olumlu düşünceler ise benlik saygımızı artırıp yararımıza çalışırlar.
Kendi kendine konuşma ya da içsel konuşma beyinin doğal bir işlevidir. Kafamızdan her gün 60.000 ayrı düşüncenin geçtiği tahmin edilmektedir. Kendimiz hakkında düşünüp, etrafımızda olup bitenleri izlerken bu düşünce akışı hiç aralıksız sürer. Kendi kendine konuşma içinde bulunduğumuz duruma bir tepkidir. Gün içerisinde yoğun tempodan dolayı bu konuşmaların çoğunun farkına varmayız. Yalnız başımıza kaldığımızda ise daha fazla fark ederiz.
Biraz çaba sayesinde kendi kendimize olumlu konuşmalar yaparak daha zevkli ilişkiler kurabilir, günlük yaşamda ve iş yaşamında riskleri göze alabilir ve dışadönük ve içten bir insan olabiliriz.
Kendi kendine konuşma gizemli ya da sihirli bir şey değildir. Beyinin bilgi toplayıp, topladığı bu bilgiler üzerine davrandığı doğal bir vasıtadır. Siz farkına varsanız da varmasanız da kabul steniz etmeseniz de, kendi kendine konuşmanın işe yaramadığını düşünseniz de insan yaşamında kendi kendine konuşma işe yaramaktadır. Kendi kendine konuşmanın işe yaraması için pratik ve gerçekçi olması gerekmektedir. Örneğin hiç ders çalışmayan bir öğrencinin sınavdan iyi not alacağı konusunda kendi kendine yapacağı konuşma başarı olması beklenemez.
Bilinçaltını programlamanın en iyi yolu tekrar etmektir. Kendi kendine söz vermek, kendi kendine olumlu konuşmanın içgüdüsel, doğal bir alışkanlık haline gelmesinde ve bunu kendi yararınıza kullanmanızda çok önemli bir adımdır.
Bazen olumsuz düşüncelere kaydığınızı fark ettiğinizde hemen başarılı olduğunuz bir durumu veya olayı düşünmelisiniz. Olumsuz iç konuşmalar başarılı olmanızı ve kendinize olan özgüveninizi azaltır bu durumda olumlu iç konuşmalar yapmalısınız. Eskiden başarısız olmanızın nedenlerinden biride kendi kendinize yaptığınız olumsuz konuşmalardır. Kendi kendinize yaptığınız olumlu konuşmalar iş ve sosyal yaşamda başkalarının onayını beklemenizi azaltacak ve hayatınızı kendiniz kontrol etmenizi sağlayacaktır.
Hayatta daha mutlu olmak için yaşama olumlu çerçeveden bakmalıyız. Her kesin yaşamında olumsuz durumlar vardır. Bazen bizim karşılaştığımız olumsuz olayın aynısını yaşarlar ama bizden daha az etkilenmelerinin nedenleri hayata bakış açılarıdır. Bizlerde bakış açımızı değiştirmeli ve hayata tüm olumsuzluklara rağmen olumlu bakmalıyız. Kendimizi eleştirmekte aşırıya kaçmamalı gerçekçi olmalıyızdır. Çünkü bizim kendimize gönderdiğimiz olumsuz mesajlar kadar diğer insanlar bu kadar olumsuz mesaj göndermezler. Biz kendimizi nasıl görürsek onlarda bizleri öyle görürler.
Mutlu yaşamak dileğiyle.
Birde Serdal’ın dediği aşk umarım kapımızı çalar.