Turk PDR (Turkpdr.com)
http://www.turkpdr.com/corner-post.php?ss=&w=ya-freud-hakliysa

Ya Freud Haklıysa! (09.09.2011)

Freud yıllardır psikoloji bilimiyle uğraşanların ortak noktalarda buluşamadığı temel kuramcı. Kavgaların odak noktası yıllardır hiç değişmemekte ne yazık ki. Freud’u “ama” lı cümleler kullanarak onaylayanlar (Haklı olduğu yanlar var ama cinselliğe bağlamış her şeyi… vb. ) Diğer yan ise daha da kötüsü; yok sayanlar, reddedenler, onun psikoloji için bir yüz karası olduğunu düşünenler. Son olarak ise onun öğretilerine inananlarJ


                Freud ruhbiliminin derinliklerine inmiş ve yaşadıklarımızın, yaptıklarımızın, düşündüklerimizin hepsinin bir nedeni olduğu üzerinde ısrarla durmuş ve kişinin bilinçdışına ulaşmayı amaçlamıştır.


Freud modern topluma karşıydı. Modern toplum ise insanı kullanan, tüm insanlığı aynı potada eritmeye çalışan, bireysel duygu ve düşünceleri yok sayan, insanların hassasiyetlerini sömüren toplumdur. Böyle toplumlarda gerçeklikten sanallığa, doğallıktan yapaylığa, ussallıktan usdışılığa doğru bir geçiş yaşanır. Us taşıdığı değeri kaybeder ve us-dışılığın değer kazanması ile güçlü söylemler, tanıtlanmış gerçekler demode olur. Böylesi bir ortamda davranışlarımızın derin köklerine ulaşmak elbette ki anlamsızdır. Yapılan ve yaşanan her şeyin tesadüflere bağlanması an meselesidir, ki bağlanır.


Modern toplumun ürettiği ussallıktan uzak insanlar, günümüzü etkisi altına almış olan postmodernizmin de etkisiyle doyumsuz insanlar haline gelirler.  100 tane oyuncak alırsınız çocuğunuza, 101.yi de ister. Her şeye sahip olmak psikolojisi yatmaktadır derinlerde. Böylesi bir toplumda iyilik, güzellik, erdem, ahlak, sevgi, saygı gibi değerler yer bulamazlar; çünkü daha fazlası istenmektedir ve maddileşen değerler sistemini manevi değerler tatmin edemez hale gelmiştir. Bu tatminsizlik ve doyumsuzluk manevi değerlerin bir bir çöküşüne ve yok oluşa, tekdüzeliğe, aynılaşmaya, küreselleşmeye kapı aralar. Modern toplumlarda raslantılar, tesadüfler de değer kazanır. Us-dışı yöntemler değere biner. Düşünen insan, sorgulayan, anlamak- öğrenmek isteyen insan değersizleşir. Modernizmde kavga vardır; us ile us-dışı kavga eder. Oysaki şu an birçok toplumla birlikte bizim toplumumuzu da sarmış olan postmodernzimde kavga bile olamaz. Çünkü postmodernizm usdışılıkla anlatılacak kadar masum değildir. Bilincin yarılması, us-dışının da, usun da parçalanması söz konusudur. Böyle bir sistem kavga bile edemeyecek kadar paramparçadır. Modern toplumda bile modası geçen değerleri savunan Freud’un postmodern toplumda anlaşılamaması ise hiç de şaşırılacak bir durum değildir. İnsanların içlerinde bulundukları anlamsızlığı fark etmeleri postmodernizmin yıkılışı için bir başlangıç olacaktır.


                Freud yıllardır anlaşılamadı, günümüz de hala anlaşılamamakta. Öğretilerini özenle incelediğim ve inandığım en önemli ruhbilimci olarak bir gün anlaşılacağına yürekten inanıyorum. Çünkü us güçlüdür ve toplumsal bilince de önünde sonunda doğruyu gösterecektir.


                Freud’u yerden yere vuranlar, okumadan eleştirenler acaba bu kızgınlıklarının altında yatan asıl gerçeğe ulaşabilmişler midir? Bilinçdışı çok güçlü bir mekanizmadır ve gerçeği derinliklerinde gizler. Gerçeği bulmak içinse okuyarak ya da okumayarak, inanarak ya da inanmayarak Freud’un ulaştığı noktaya ulaşmak zorundadırlar. İşte burada başlamak gerekiyor: “Ya Freud haklıysa?”


 


Tuğba GÖRGÜNOĞLU


Psikolojik Danışman


Turk PDR (Turkpdr.com)
http://www.turkpdr.com/corner-post.php?ss=&w=ya-freud-hakliysa