Turk PDR (Turkpdr.com)
http://www.turkpdr.com/corner-post.php?ss=&w=yolumuzdaki-engeller

Yolumuzdaki Engeller (11.11.2010)

Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencere oturmuş. Bakalım neler olacak diye.

Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervanları, saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler.

Pek çoğu kralı eleştirdi, halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyor. Sonunda bir köylü çıkageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu. Sırtındaki küfeyi yere indirdi, iki eliyle kayaya sarıldı ve ıkına sıkına itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kaldı ama kayayı da yolun kenarına çekti. Tam küfeyi yeniden sırtına almak üzereyken, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı. Kese altın doluydu, birde kralın notu vardı içinde

“ Bu altınlar kayayı yoldan çekene aittir.” Diyordu kral.

Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı.

“Her engel, yaşam koşullarımızı daha da iyileştirecek bir fırsattır.”

Şimdi düşelim bizler bir sorunla karşılaşınca hangi yöntemleri kullanıyoruz. Birçoğumuz en kolay yöntem olan suçu başkasına atmak ya da suçlu aramaktır. Kaçımız bir sorunla karşılaştığımızda sorunun çözümüne yönelik çözüm yolları arıyoruz. Suçu başkasına atmak en kolay yoldur. Belli bir süre vicdanımızı rahatlatmış oluruz bu süre geçtikten sonra sorunla tekrar yüzleşmek zorunda kalıyoruz ve daha önce yaptığımız konuşmaları tekrardan yapıyoruz.

Eğitim ve öğretim sistemimizde ki aksaklıkları saymak istersek her birimiz yüzlerce sorunu sayabiliyoruz ama çözüm önerileri istersek birkaç tane sayabiliyoruz. Birçoğumuz bu saydığımız çözüm önerilerini kendimiz dahi uygulamıyoruz. Eğitimde benim gördüğüm sorunlardan biri öğretmen arkadaşlarımızın derslere geç girmesi ve genelde derse geç giren bu arkadaşlar eğitim felsefesi hakkında toplantı veya başka yerlerde en fazla konuşan bireylerden oluşmaktadır.

Arkadaşlarımızla bir sorun yaşadığımızda da suçlu hep sorun yaşadığımız arkadaşımız olur. Olayın olduğu zamanı ve koşulları düşünmeyiz ama arkadaşımızı suçlamak için elimizde milyonlarca neden vardır. Bizim olay esnasında hiç mi suçumuz yok. Bir insana arkadaşım demek için uzun zaman harcarız ama onun en küçük hatasını af etmeyiz. Hayatta her insana ikinci bir şans vermeliyiz. Olayları değerlendirirken o zamanın koşullarıyla değerlendirmeliyiz. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde değerlendirirsek çözüm üretmekte sıkıntı yaşarız ve belki de çok sevdiğimiz, değer verdimiz bir insanı kaybetmiş oluruz.

Yolumuzun üzerinde bir kaya varsa bizler köylü gibi mi düşünüyoruz o anda hangi işi yapıyorsak onu bir kenara bırakıp kayayı yoldan çekiyor muyuz yoksa diğerleri gibi eleştirip yolumuza devam mı ediyoruz. Kaya yolda kaldığımı zaman zarfında bize her zaman bir engel olacaktır ama kaldırmak için uğraştığımızda ve onu kaldırdığımızda bir daha bize engel teşkil etmeyecektir.

Hayatımızın kalanında daha mutlu yaşamak istiyorsak engellerle baş etmeyi öğrenmemiz gerekmektedir. Engellerle karşılaştığımız da yolumuzu değiştirmek yada geri dönmek onu çözdüğümüz anlamına gelmez sadece kısa bir süreliğine ondan uzaklaşmış oluruz.

“Her engel, yaşam koşullarımızı daha da iyileştirecek bir fırsattır.”

Eğer yürüdüğümüz yolda hiç bir engel yoksa o yol sizi hiç bir yere götürmez. Bernard Shaw

Kusurumuz ne kadar çoksa,o kadar kusur ararız. C. Şahabettin


Turk PDR (Turkpdr.com)
http://www.turkpdr.com/corner-post.php?ss=&w=yolumuzdaki-engeller