|
Onlar Susuyor Ama Siz Susmayın!
Ekleyen: Pınar Holt | Okunma: 218844 | 29.01.2014
Çok kısa bir süre önce katıldığım İstismar Eğitiminde edindiğim bilgiler, duyduğum rakamlar beni o kadar dehşete düşürdü ve o kadar etkiledi ki, ülkemizin kanayan yarası haline gelen bu konuya değinmem ve öğrendiklerimi paylaşmam gerektiğini hissettim. Hemen hemen her yazımda sağlıklı bir toplumun en önemli göstergesinin ‘o toplumda yetişen çocukların ruhsal, bedensel ve sosyal yönden yara almadan, sevgiyle büyümeleriyle olabileceğine’ değiniyorum. Doğan Cücenoğlu’nun da dediği gibi ‘Bir İnsanın Anavatanı Çocukluğudur.’ Ancak bazı aileler veya çocuğa bakım veren kişiler (bakıcı, öğretmen, akraba) çocukları yetiştirme sürecinde bilerek yada bilmeyerek çocuğa çeşitli sebeplerle şiddet ve ihmal şeklinde davranışlar sergileyebiliyorlar. Son yıllarda dünyada ve ülkemizde halk sağlığı hatta bana göre insanlık sorunu haline gelen İSTİSMAR sebebiyle, yılda 40 milyondan fazla çocuk desteğe ihtiyaç duyuyor ve yüzlerce çocuk ölüyor.
Aileleri tarafından istismara uğramış çocukların ‘Anne ve Baba’ profilleri incelendiğinde; genellikle mutsuz çocukluk geçirmiş, ruhsal problemleri olan, çocuğun sorumluluğunu alabilecek olgunluğa erişmemiş, alkol ve madde bağımlılığı olan, düşük eğitim düzeyli, anormal cinsel sapmaları olan, çocukken kendileri de istismara uğramış oldukları gözlemlenmiştir. Bununla birlikte ülkemizin aşamadığı diğer önemli sorunu ‘yoksulluk ve sosyal eşitsizlik’ çocuk istismarını tetikleyen diğer nedenlerdir. Toplumumuzda çocuğa verilen değerin az olması, sık sık duyduğumuz ‘dayak cennetten çıkmadır’ ‘kızını dövmeyen dizini döver’ gibi sözlerle de desteklenen kültür ve geleneklerin sorgusuzca kabul görmesi çocuğa uygulanan istismar riskinin artmasına sebep olmaktadır.
2011 yılında ‘Türkiye Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi’ne gelen çocuk ölümlerinin %74.5’i ihmal, %13.9’u fiziksel istismar, %5.6’sı fiziksel istismarla birlikte ihmal, %6’sı cinsel istismar olarak belirtilmiştir. Bu dehşet verici tablo bize toplum olarak istismar konusunu çok iyi anlayıp, bilinçlenerek önlem almamız için uyarı niteliğinde bir veridir.
Çocuk İstismarını 5 Kategoride inceleyecek olursak:
1. Fiziksel İstismar: Dövme, tokat, yumruklama, tekmeleme, itme, ısırma gibi çocuğa fiziksel eziyette bulunulmasıdır. Fiziksel istismara uğrayan çocuklarda, içine kapanıklık, mutsuzluk, sosyal ilişkilerinde sorun, nefret duygusu, kaygı bozukluğu, okul başarısızlığı, intihar girişimi, madde bağımlılığı gibi davranış bozuklukları görülebilir. En üzücüsü ise bu şiddete maruz kalan çocuğun ileride kendi eş yada çocuklarına da aynı şiddeti gösterme olasılığının yüksek olmasıdır. 2. Duygusal İstismar: Bağırma, reddetme, korkutma, lakap takma, tehdit etme, sindirme, yıldırma, aşırı otorite kurma, toplumun içinde rencide etme gibi çocuğa sözel eziyet edilmesidir. Ebeveyn tarafından sürekli eleştirilen, aşağılanan çocuk kendine güvensiz, pasif, anti-sosyal kişilik özelliği gösterdiği gibi fiziksel gelişimi de olumsuz etkilenir. 3. Ekonomik İstismar: Çocuğun, çocukluğunu yaşayacağı, eğitim göreceği yaşlarda düşük ücretli, yaşından ağır işlerde çalıştırılmasıdır. Devlet İstatistik Enstitüsünün 1994 yılında yaptığı çocuk anketlerine göre, ülkemizde 6-14 yaş grubunda ekonomik işlerde 1 milyon 8 bin çocuk çalıştırılmaktadır. Küçük yaşta, uygunsuz şartlarda ve uzun süre çalıştırılan çocukların gelişimleri olumsuz etkilenmektedir. 4. İhmal: Diğer deyişle pasif istismar çocuğun fiziksel, duygusal, eğitimsel, tıbbi ihtiyaçlarının karşılanmaması sonucu gelişiminin ve güvenliğinin zarar görmesidir. Sokakta su satan dilendirilen, mendil satan çocukların korunmaya alınmamaları, ihbar edilmemeleri, başta aileler, toplum ve devlet tarafından da ihmal edilmeleridir. Lütfen sokakta yanınıza dilenmek veya bir şeyler satmak için gelen çocuklara öfkelenmek, kovmak, bağırmak yerine hikayelerini dinleyin. Sokakta olmaları hiçbirinin seçimi değil ve hiç biri dilenmekten mutlu değil! Cinsel İstismar: Bir yetişkinin yaşı küçük bir çocuğu cinsel doyum için kullanmasıdır. Faillerin %70’i çok yakın akraba, aile dostu, komşu, öğretmen gibi çocuğun bildiği ve güvendiği kişilerdir. Ülkemizde her 4 kız çocuğundan biri, her 7 erkek çocuğundan biri cinsel istismara uğramaktadır. İstismara uğramış çocuklarda, yaşıtlarından daha fazla cinsel bilgiye sahip olmaları, uygunsuz davranışlar, tanımadıklarına güvensizlik, kaygı ve korku, aşırı uçlarda tepki verme, gelişim problemleri, istismar yapan kişiye aşırı bağımlılık ve beraberinde bedensel belirtiler görülür.
Son yıllarda lügatımıza ‘Çocuk Gelinler’ olarak eklenen ama asıl tanımının ‘Pedofili’ olması gerektiğine inandığım soruna tüm bu istismarların dışında değinmek istedim. Pedofili’nin tanımı:yetişkin bir kimsenin ergenlik öncesi çocukları veya ergenliğe yeni girmişleri cinsel açıdan çekici bulması ve cinsel eğiliminin çocuklara yönelik olmasına neden olan psikoseksüel rahatsızlıktır. Toplumumuz yetersiz de olsa diğer istismarları kınayıp ve cezalandırıyorken, gelenek ve göreneğin arkasına sığınarak, davulla, zurnayla, düğünle, dernekle yapılan bu cinsel istismarı maalesef kabul ediyor. Daha bebekle oynama yaşında olan bir kız çocuğunun ne olup bittiğini anlamadan kendi çocuğunu kucağa almasının nasıl büyük ruhsal ve fiziksel bir tramvaya sebep olacağını düşünebiliyor musunuz? S 5! Dünyada farklı alanlarda başarı sağlayıp ilk sıralarda olmasını temenni ettiğim güzel ülkemizin ne yazık ki ‘Çocuk İstismarı’nda 3. sırada olması bir çocuk annesi olarak beni utandırıyor, üzüyor ve endişelendiriyor. Sayıları oldukça yüksek olan pedofil’leri tek tek tespit etmemiz mümkün olmasa da, caydırıcı cezaların getirilmesi, çocukların ve hatta tüm toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi ve gördüğümüz her istismar olayını muhakkak ihbar etmemiz alabileceğimiz en öncelikli tedbirler olabilir. Bir çocuğun istismara uğradığını düşünüyorsanız; 7/24 hizmet veren ‘183’ kadın ve çocuk ihbar hattını arayabilir yada www.ihbarweb.org.tr internet sitesinde ki formu doldurabilirsiniz. Unutmayalım! Gözlerinde yaratanın insanlığa bahşettiği tüm güzellikleri gördüğümüz çocuklarımızı korumak hepimizin görevi.
İstismara maruz kalan çocuklarımız, istismarcı tarafından tehditle korkutuldukları için, hiç kimsenin kendilerine inanamayacağını düşündükleri için, anne ve babalarının gözünde değerlerini yitirecekleri için, ailenin parçalanması ve sevdiklerinin zarar görmesini önlemek için SUSARLAR!
Onlar SUSUYOR ama lütfen siz SUSMAYIN!!!
Pınar Holt
» Diğer Yazılarıma Bakmak İçin Buraya Tıklayın «
Yorum yapabilmek için üye girişi yapınız veya facebook hesabınız ile yorum yapın. |
1. Psikolojik Danışmanın Önlük Giymesi Uygun Olur mu?
Toplam Tekil Hit: 3273971
Toplam Çoğul Hit: 24219647 Kimler Online ?
8 Ziyaretçi, 0 Üye
En son üyemiz H.HOCA, Hoşgeldiniz.
|