|
Ergenlik Dönemindeki Bireyle Yaşamak Üzerine
Ekleyen: Sultan UNCU | Okunma: 216182 | 02.07.2014
Ergenlik dönemi, bireyin hem kendisi hem de ebeveynleri için sancılı bir süreçtir. Bu süreçte ebeveynler fazlasıyla korku ve sıkıntı yaşarlar; fakat unutulmamalıdır ki, ergenlik dönemi bir hastalık değildir. Bireyin büyüdüğü, değiştiği, başkalaşım ve dönüşüm yaşadığı, kimlik kazanmaya, mesleğini belirlemeye çalıştığı ve tüm bunların da etkisiyle inişli çıkışlı duygular yaşadığı olağan ve geçici bir süreçtir. Ergenlik döneminde birey, bedensel, ruhsal ve sosyal alanlarda dönüşüm yaşar. Bu dönem çocukluktan yetişkinliğe geçiş sürecidir. Büyümenin doğal bir parçası olan ergenliği, zamanı farklı olsa da herkes yaşar. Ergenlik dönemini karakterize eden belirli özellikler olsa da sosyal, kültürel ve ailevi özelliklere bağlı olarak, her birey bu süreci farklı özellikler sergileyerek geçirir. Fransız Psikanalisti Françoise Dolto, çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemindeki bireyin, tıpkı yaşama alışmaya çalışan yenidoğan gibi kırılgan ve hassas olduğunu belirtir ve ergenlik dönemindeki bireyi kabuk değiştiren yengeçlere benzetir. Yengeçler kabuk değiştirme sürecinde zayıf ve savunmasızdırlar. Bu dönemde yaralanırlarsa, bu yaraların izlerini ömür boyu taşırlar. Bireyin ergenlik dönemini en rahat şekilde, en az zararla atlatılabilmesi ise ebeveynlerin bilinçli olmalarıyla bağlantılıdır. Oldukça hassas, kırılgan olduğu bu dönemde birey özgürlük, bağımsızlık ve yanlızlık arayışındadır. Genellikle en büyük çatışmalar ebeveynlerle yaşanır. Sosyal çevreye, özellikle arkadaşlarına karşı yoğun ilgileri olabilir. Bu dönemde ebeveynler çocuklarını her zamankinden daha çok dinlemelidirler. Nasihatlerden ve kıyaslamalardan uzak durmak, ebeveynlerin çocuklarıyla olan iletişimini kuvvetlendirebilir. Ergen kısıtlanmadan, uyması gereken kurallar aile içerisinde birlikte belirlenebilir. Aileler bu dönemde bireylere hazzı erteleme ve azimli olma konusunda da rol model olmalıdırlar. Ergenlik dönemindeki bireyler, risk almaya cesaretlendirilmeli ve yeni birşeyler üretmeye, icat etmeye çalıştıklarında duygusal, finansal destekler sağlanmalıdır. Ergenlik dönemindeki birey akademik alandaki çalışmalarıyla ilgili yoğun kaygı yaşayabilir ve stres altında olabilir. Ebeveynler bu noktada da çocuklarını ilgi ve yeteneklerine göre tercih yapmaları için yönlendirebilirler. Ergenlik, bir yas sürecidir. Birey giden çocukluğunun, değişen bedeninin yasını tutar. Ergen geçmişiyle beslenir. Anın geçiciliğini farkeden ergen için geçmiş anlamlı olmaya başlar. Bu noktada aileler, çocuklarını yazmaya yönlendirebilirler. Anı defterleri, günlükler, atılan tarihler, dipnotlar bu dönemdeki bireylere geçmişin kalıcılığını gösterir. Arayış içerisinde olan ergenin, bitmek bilmeyen can sıkıntıları olabilir. Ebeveynler bu noktada çocuklarını doğru yönlendirmeli ve onlara boş vakitlerini nasıl değerlendirebileceklerini rol model olarak öğretmelidirler. Can sıkıntısı zamanla kişilik haline gelebilir, ergenlik dönemindeki bireyleri sosyal aktivitelere yönlendirmek, hobiler kazandırmak ise bu dönemdeki en karlı yatırımlar arasında yer alır. Tüm bunların yanısıra, yaratıcı ve eleştirel düşünceye sahip, entelektüel insanlarla iletişim halinde olmaları sağlanabilir. Böylelikle, ergenlik döneminde yalnız ve arayış içerisinde olan bir bireyi sosyal çevrede bekleyen birçok tehlikeye karşı da koruyabilirsiniz. Koşulları olumlu hale getirdikten sonra, ergenlik dönemindeki bir bireyle yaşamak ve onun ebeveyni olmak çok da zor değildir. Sevgilerimle; Sultan UNCU
» Diğer Yazılarıma Bakmak İçin Buraya Tıklayın «
Yorum yapabilmek için üye girişi yapınız veya facebook hesabınız ile yorum yapın. |
1. Psikolojik Danışmanın Önlük Giymesi Uygun Olur mu?
Toplam Tekil Hit: 3243557
Toplam Çoğul Hit: 23609723 Kimler Online ?
12 Ziyaretçi, 0 Üye
En son üyemiz H.HOCA, Hoşgeldiniz.
|