"Zil çalacak, ziller çalacak,
Sizler derslere gireceksiniz bir bir..." diyordu Zeki Ömer Defne şiirinde. Ayrılık için "zil"den daha güzel bir metafor seçilemezdi bence. İnanmıyorsanız annesinden ilk defa ayrılarak okula başlayan çocuklara sorun.
Her ayrılık dramatik olmaz tabi. O sıralara oturmayı heyecanla bekleyen öğrenciler de yok değil. Yıllarca okula giden ablasına/abisine özenmiş, gizli gizli kalemlerini kurcalamıs, yazmış çizmiş, onlarca oyun arkadaşına sahip olmanın hayaliyle yanmış tutuşmuş minikler için bu zil coşkuyla karşılanan bir sesken annesinden ayrılmanın hüznüyle yaşayacağı güzelliklere odaklanamayan çocuklar için korkunç bir hale gelebilir hatta bu adaptasyon sorunu, okula gitmek istememe, okul fobisi ve psikosomatik belirtilerle devam ederek çocuğu hem yorabilir hem de akademik anlamda geleceğini etkileyebilir.
Peki çocuklar arasındaki bu farkın sebebi nedir, neden bazı çocuklar okula kolaylıkla uyum sağlayabilirken bazıları okul fobisi geliştirmektedir ?
SEPARASYON ANKSİYETESİ (AYRILIK KAYGISI)
Seperasyon anksiyetesinin temeline baktığımızda çocuğunun ilk nesnesinden yani ona bakım veren, güvenliğini sağlayan kişiden -ki bu genellikle annedir- ayrılmayla ilgili korkularının etkili olduğunu görürüz. Aslında başlangıcı okula başlama yaşından öncedir. Çocuk okuldan önce de anneyle bağımlı bir ilişki yaşamaktadır ancak okula başlamayla gelen bu mecburi ayrılık çocuğun ruhuna ağır gelir. Sadece çocuğun mu? Değil. Çocuğun bu kaygılarının arkasında ayrılmayla ilgili kaygılar yaşayan bir anne bulunur genelde. Anne çocuğun güvenliğinden endişelenir, çocuğunun gitmesiyle kendi düşeceği boşluktan korkar ve nihayetinde sözlü olmasa da sözsüz mesajlarla bu kaygıyı tetikler.
Okul fobisi, çoğunlukla ayrılık kaygısıyla ortaya çıkan bir durumdur. Okul fobisine sahip bir çocuk okula gitmek istemez. her sabah ağlama krizleriyle bu isteği gerçekleştirmek için çabalayabilir, mide bulantısı, karın ağrısı, baş ağrısı gibi fizyolojik belirtiler gösterebilir. Okul fobisi sonucunda akranlarından kopan çocuk sınıfta yalıtılmış bir kimlik edinip depresyona girebilir, okul başarısızlığı yaşayabilir.
-Çocuğunuz okula başlayacaksa öncesinde mutlaka okul olgunluğunu ölçen bir testle çocuğun gelişimsel olarak hazır olup olmadığına bakılmalı
-Çocuğun hazır bulunuşluk düzeyi uygunsa, okul çocuğa anlatılarak psikolojik hazırlama süreci başlatılmalı
-Okul alışverişlerine mutlaka çocukla çıkılmalı
-Okul açılmadan okul ve sınıfa bir ziyaret düzenlenmeli
-Okul açıldıktan sonra çocuğunuzun durumuna göre kademeli olarak ayrılmalı,
-Anne baba çocuğu okula gönderme konusunda tutarlı davranmalı,
-Okul fobisi oluştuysa sebepleri sorgulanmalı, çocuğun duyguları konuşulmalı, her duygu küçümsenmeden kabul edilmeli
-Fizyolojik şikayetler varsa mutlaka bir çocuk doktoruyla bu sorunların kaynağının psikolojik kökenli olup olmadığına bakılmalı
-Akranlarla ilgili bir problemden bahsediyorsa mutlaka öğretmen ve okul psikolojik danışmanı bilgilendirilmeli
-Uyum sorunu okulda, sınıf öğretmeni ve okul psikolojik danışmanıyla ortaklaşa bir şekilde çözülmeye çalışılmalı
-Buna rağmen çözülmeyen bir okul fobisi var ise mutlaka uzman bir psikolog ve psikiyatristle çalışılmalı