Düşlerde varolmaya başladığı uzun yıllardan sonra dayanılmaz doğum sancılarıyla gerçek varoluşunu oluşturmak üzere dünyaya gelen, birçok duyguyu aynı anda tek başına minicik bedeniyle size hissettiren bebeğiniz kucağınızda, işlenmeyi bekleyen bir mücevher gibi sizi bekliyor. Size de bu işçiliği öğrenmek düşüyor. Bebeğin anneyi annenin bebeği değiştirdiği, geliştirdiği yetiştirme süreci böyle başlıyor.
Sürecin başında güven en önemli ihtiyaçken aylar geçip de yürüme öğrenildiğinde güven ihtiyacı yerini merak ve keşif duygularına bırakır. Bu dönemde konulan sınırlar, çocuğu kendi gücünü, sınırları aşma kabiliyetini öğrenmeye iter ve anneyle yaşanan güç savaşları bu dönemde başlar. Çocuk günün birinde elinde çok büyük bir silah olduğunu keşfeder: TUVALET ! Bu zamana kadar kendisine sürekli sınırlar koyan annesi karşısında tek gücün tuvaletini tutmak yada tutmamak olduğunu anlar. Olağan akışında, sağlıklı bir ortamda tuvaletini yapmayı öğrenen bir çocuk kendini kahraman gibi hissederken anne ile ilişkilerinde bazı pürüzler olan ve yanlış eğitilen bir çocuk bu dönemde sorunlar yaşayabilir. Bu sorunların önüne geçmenin ilk kuralı çocuğun bedenen ve ruhen tuvalet eğitimine hazır olmasıdır. Çocuktan çocuğa farklılık gösterse de genel olarak 24-36 ay arasında hazır bulunuşluğun sağlandığını söyleyebiliriz. Özel olarak baktığınızda çocuğunuz yürüyebiliyorsa, basit yönergelere uyuyorsa, gün içinde 2-3 saat kuru kalabiliyorsa, kendisi tuvalete gitmeyi talep ediyorsa tuvalet eğitimine başlayabilirsiniz.
TUVALET EĞİTİMİ NASIL VERİLİR?
Tuvalet eğitimi konusunda pek çok metot olsa da; lazımlıklarını oyun odasına sokmak, bezsiz vakitler geçirmesine izin vermek, bunu öğreneceği konusunda desteklemek ve tuvaletini dile getirdikçe ödüllendirmek çocuğun merkeze alındığı etkili yöntemlerdir. Çocukların bu süreçte tuvaletle ilgili korkuları olabilir, sınırlarını korumayla ilgili kaygıları olabilir. Ebeveynlerin bu süreçte kontrolcü bir tutumdan ziyade sabır ve anlayışla çocuğun hızına ayak uydurması önemlidir.
TUVALET EĞİTİMİ SIRASINDA YAPILAN HATALAR NELERDİR?
1) Bez bağlandığı için suçlamak
2) Kıyafetini çıkarmak ya da temizlenmek için yardım istediğinde veya altına kaçırdığında utandırmak
3) Tuvalet eğitimine aile için stresli olan bir dönemde başlamak
4) Tuvalet eğitimine çocuk başka bir gelişimsel görevi öğrenirken (örneğin yürümek) başlamak
5) Çocuğun kontrolü elinde tutma ve iradesini kullanma gibi ihtiyaçlarına karşı anlayışssız olmak
Buraya kadar normal bir süreçten bahsettik ama tuvalet eğitimine rağmen çocuğunuz bu dönemle ilgili bazı sorunlar yaşayabilir. Bu sorunlar fiziksel bir rahatsızlıktan kaynaklanmıyorsa psikiyatrik bozukluk olarak değerlendirilir. Psikiyatrik tanı ölçütlerinin yer aldığı DSM-5'e göre bu bozukluklar 2'ye ayrılır. Bunlardan birincisi enürezis (idrar kaçırma), diğeri enkoprezis (dışkı kaçırma)dir.
DSM-5'e göre tanı kriterleri:
İstemsiz olarak ya da isteyerek yatağa ya da giysilerine yineleyen işeme
Bu davranışın en az üç hafta, haftada iki kez yaşanarak bir sıkıntıya, toplumsal olarak (okulda veya işte) işlevselliğin düşmesine sebep olması
Kronolojik yaşı en az 5'tir ya da gelişimsel düzeyi buna eşdeğerdir
Bu davranışın bir maddenin ya da bir sağlık durumunun fizyolojisiyle ilgili etkilerine bağlanamaz.
Bu kriterler yalnız gece, yalnız gündüz ya da ikisinde birden görülebilir.
DSM-5 'e göre tanı kriterleri:
İstemsiz ya da isteyerek uygunsuz yerlere yineleyen dışkı kaçırma
En az üç ay içinde, ayda en az bir kez böyle bir olay olur.
Kronolojik yaş en az 4'tür ya da gelişimsel düzeyi buna eşdeğerdir
Bu davranışın bir maddenin ya da bir sağlık durumunun fizyolojisiyle ilgili etkilerine bağlanamaz.
Çocuğunuzda dışa atım bozukluğu bulunduğunu düşünüyorsanız, bir uzmandan yardım almanız, tıbbi tedaviyle birlikte psikoterapi desteği bu dönemin çocuk üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak açısından çok önemlidir.