Şifreni mi unuttun ?
Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen üye değilseniz burdan kayıt olun.
Google Grupları
Turk PDR grubuna abone ol
E-posta Adresiniz:
Ergenlikte Zorbalık ve Akademik Başarı
Zorbalık saldırganlığın bir formudur ve kışkırtma olmaksızın aralarında fiziksel ve psikolojik olarak güç eşitsizliği bulunan taraflardan güçlü tarafın; karşı tarafa bilerek ve isteyerek, niyetli, kasıtlı ve sistemli bir şekilde belirli zaman aralıkları ile uyguladığı kurbana korku ,endişe veya zarar vermeyi amaçlayan fiziksel, sözsel ve psikolojik yıldırmayı kapsar. Zorbalık fiziksel , duygusal , sözel ve cinsel olabilir. Son dönemde teknolojinin ilerlemesi ile bu türlere siber zorbalık dahil olmuştur. Siber zorbalığı, bilgisayar, cep telefonu ve diğer elektronik araçların ısrarlı ve tekrar edici bir şekilde başkalarına zarar vermek amacıyla kullanılması olarak tanımlamakta ve en önemli öğelerini; ısrar edicilik, tekrar etme, zarar verme bilgisayar, cep telefonu ve diğer elektronik araçlar olarak göstermektedir. Sözlü veya sözlü olmayan şekillerde ifade bulur. Zorbalık, 3 farklı kriterden oluşmaktadır. Bunlar; zarar veren davranışın kasıtlı olarak yapılması , bu davranışın sürekli olması ve orantısız olarak kullanılan bir gücün varlığıdır. Doğrudan ve dolaylı yolardan kişiye uygulanabilir. Zorbalığın tarafları zorba , kurban veya zorba/kurban olabilir. Zorba güçlü olan ve eylemi yapan kişi iken kurban eyleme maruz kalan nispeten daha güçsüz olan taraftır. Zorba/kurban ise sosyal çevresiyle gerginlikler yaşayacak şekilde davranan , kişisel olarak atılgan fakat arkadaş olarak en az tercih edilen kişidir ve zorbalığın bazen mağduru bazen ise bizzat zorbalığı yapan kişidir. Zorbalık mağduru kişi de kısa ve uzun vadede birçok olumsuz etki belirir. Bu belirtiler psikolojik ve fiziksel olarak baş gösterebilir. Zorbalığın kısa veya uzun vadede birçok olumsuzluk oluşturduğu görülmektedir. Bunlar psikolojik veya fiziksel olabilir. Fiziksel belirtiler olarak baş ağrısı, mide ağrısı şikayetleri, konsantrasyon güçlükleri, uyku ve yeme ile ilgili problemler gösterilebilir. Uzun süreli etkileri olarak depresyon, sosyal kaygı, saldırganlık davranışlarında artış, öz saygı düşüklüğü, intihar riskinde artış, baş etme becerilerinde azalma ve travma sonrası stres bozukluğu gibi etkileri gibi etkileri vardır. Yapılan araştırmalarda akran zorbalığına hedef olan çocukların, diğer çocuklara göre daha düşük akademik başarıya sahip oldukları, aynı zamanda kendilerini de akademik açıdan yetersiz hissettikleri ortaya konmuştur. Özellikle zorbalık erken adolesan dönemde kendini göstermekte ve en yüksek düzeye ulaşmaktadır. Bu dönem sonunda ergen yeni bir öğretim düzeyine geçmektedir. Zorbalığa maruz kalan çocuklar kişilik problemlerinin yanında okula olan bağlılık ve devamlılıkları açısından da olumsuz etkilenirler. Adaptasyon sürecinde zorluk çekerler. Bunun sonucu olarak Akademik başarıları olumsuz yönde etkilenir. Bireylerin sağlıklı yetişmesi için okullarda akran zorbalığının özellikle ergenlik döneminde engellenmesi için ve okullarda en azami seviyeye çekilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır.
Ekleyen: Süleyman KÖSE | Okunma: 13649 | 17.06.2014

Okullarda zorbalık günümüzde gittikçe daha çok dikkat çeken bir hal almaktadır ve araştırmalara konu olmaktadır. Özellikle okulda görülen zorbalık erken adolesan döneminde en yüksek düzeyde kendini göstermektedir. (Espelage ve Holt 2003; Ashley ve Foshee 2005, 25). Bu dönemin sonlarında öğrenci yeni bir eğitim kademesine geçmekte ve artan iç gelgitleri ile zorbalığa maruz kalması öğrencinin okula adaptasyonu ve akademik başarısını önemli oranda etkilemektedir.

Zorbalıkla ilgili araştırmalar gün geçtikçe , önemine binaen, artmaktadır. İlk kez 1993 yılında İsviçreli araştırmacı Dan Olweus tarafından konu üzerine araştırma yapılmış ve gün geçtikçe konu üzerine araştırma sayısı artmıştır. Konuyla ilgili 1990-2004 yılları arasındaki sürede PyscINFO’da  851 araştırma yapılmıştır(Berger,2007).

 

 

Zorbalığın Tanımı:

 

 

Zorbalık saldırganlığın bir formudur (Olafsen ve Viemero 2000). Saldırganlık, saldırgan davranışların açığa vurulma eğilimi; öfke, bireyin engellenme, adaletsizlik, kendi benliğine yönelik tehdit karşısında hissettiği duygu; şiddet ise, güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplu hareketlerin tümüdür (www.meb.gov.tr ; Özdinçer Arslan ve Savaşer , 2009). Zorbalık ise kışkırtma olmaksızın aralarında fiziksel ve psikolojik olarak güç eşitsizliği bulunan taraflardan güçlü tarafın; karşı tarafa bilerek ve isteyerek, niyetli, kasıtlı ve sistemli bir şekilde belirli zaman aralıkları ile uyguladığı kurbana korku ,endişe veya zarar vermeyi amaçlayan fiziksel, sözsel ve psikolojik yıldırmayı kapsar(Olweus 1994;Özdinçer Arslan ve Savaşer 2009).

 

 

Zorbalığın Kriterleri:

 

 

Zorbalık 3 farklı kriterden oluşmaktadır. Bunlar; zarar veren davranışın kasıtlı olarak yapılması , bu davranışın sürekli olması ve orantısız olarak kullanılan bir gücün varlığıdır. Saldırgan davranış gibi zorbalık da birinin incitilmesine, ona zarar verilmesine neden olur. Ancak bu zarar, herhangi bir provokasyon ya da kışkırtma olmaksızın gerçekleşir. Tekrarlanan bir davranıştır, sadece bir kez ya da iki kez gerçekleşen bir davranış zorbalık olarak değerlendirilmez. Arada bir güç dengesizliğinin olması önemlidir. Zorbaca davranışı kullanan birey genellikle daha güçlü olarak düşünülür ya da algılanır, en azından, kurban kendini çok iyi savunabilecek durumda değildir(Olweus , 1993)

 

 

Zorbalığın Tarafları :

 

 

Zorbalığın tarafları zorba ve kurban olduğu açıktır. Fakat kurbanlarında bazen zorba konumunda olduğu görülmektedir. Bu tür taraflara zorba/kurban denilmektedir. Zorba gücünü ve/veya sosyal yaptırımını zayıf insanları incitmek , korkutmak veya yalnızlaştırmak için kullanan kişi olarak tanımlanabilir.

 

 

Zorbalar çoğunlukla; güçlü, atılgan, kolayca provoke olan, popülarite ve güvenliğe sahip bireyler olarak karakterize edilebildiği gibi sosyal açıdan olumsuz yönleri olan şiddet eğilimli , daha saldırgan , empati yapma yönünde zayıf ,sosyal olarak yetersiz ve normale oranla daha fazla anti sosyal davranışları olan bireyler de olabilir(Furlong ve arkadaşları ,2004).

Kurbanlar ise zorbalığa maruz bırakılan kişidir. Zorbanın davranışları yüzünden zarar görür veya sosyal açıdan dışlanmaya ve yalnızlaştırmaya maruz bırakılır. Bu türden davranışlara maruz kaldıklarında kendilerini savunamayacak kadar güvensiz ve değersiz oldukları sinyalini verir. Zayıf olmaya eğilimlidirler, düşük özgüvenli ve düşük popülariteye sahiptirler. Bu türden insanlar aynı zamanda arkadaşlık kurmada yetersiz ve akran grubuna katılmakta zorluk çeken ve özsaygısı zayıf bireylerdir(Furlong ve arkadaşları ,2004).

Zorbalığın bu iki tarafına da dahil olan bir kısım ise zorba/kurbandır. Bununla ilgili 2007 yılında İngiltere’de yapılan bir araştırma okulda kurban ile zorbanın aynı anda olunabileceği gerçeğini ortaya koymuştur(Olweus ve Arkadaşları , 2007). Bu bireyler hem zorbaca davranışı uygularlar, hem de bu davranışa maruz kalırlar. Bazı araştırmacılar tarafından “provokatif” ya da “saldırgan” kurban diye de tanımlanan bir gruptur. Sürekli olarak okulda rahatsız edildiklerinden şikayetçidirler. Güçlü ve atılgan oldukları halde akranları tarafından en az tercih edilen kişilerin oluşturduğu bir gruptur. Saldırgan tepkiler ve kaygılı tavırlar gösterirler. Konsantrasyon problemi gösterir ve çevreleriyle gerginlik oluşturacak davranışlarda bulunurlar. Bu çocuklar uyumsuzluk, hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, aşırı hassasiyet ya da çevrelerindeki insanları huzursuz edecek başka davranışlar gösterebilirler.

 

 

Zorbalık Türleri:

 

 

Zorbalık sözcüğü çoğu zaman şiddet kelimesi ile eş anlamlı olarak anlaşılmaktadır. Fakat zorbalığın şiddetten en temel farkı zorbalıkta güç dengesizliğinin söz konusu olmasıdır(Espelage ve Holt 2003; Ashley ve Foshee 2005).. Ayrıca şiddetin sürekli olarak saldırgan davranışa sahip kişilik özelliği göstermesi ve şiddetin her türü zorbalık olarak algılanabilirken, her zorbalık şiddet olarak algılanmayabilir(Elliot , 1997). Elliot(1997) yaptığı araştırmada zorbalığı 4 çeşit olarak belirlemiştir. Bunlar ; fiziksel , sözel , duygusal ve cinsel zorbalıktır. Fiziksel zorbalık bir başkasına zarar vermek amacıyla itmek, tekme atmak, yumruk atmak vb. doğrudan fiziksel saldırı şeklinde olabilir. Sözel zorbalık, diğerlerine hoş olmayan “aptal”, şişko”, “dört göz” gibi üzücü kelimelerle hitap edilmesi şeklinde olabilir. Sosyal zorbalık ise bazı durumlarda bir başkasını görmemezlikte gelme, umursamama ya da hiçbir şeye dahil etmeme şeklinde görülebilir. Duygusal zorbalık , bazı çocukların başka bir ırktan ya da kültürden geldikleri için kaba güce maruz kalmaları olarak tanımlanabilir. Cinsel zorbalık ise hem erkek hem de kız çocuklar karşı cinsten olanlara sözlü ve elle taciz ve sarkıntılık cinsel yönden istismarı olarak tanımlanabilir. Aynı zamanda zorbalık doğrudan ve dolaylı olarak da uygulanabilir. Çoğu zaman dolaylı yoldan uygulandığı tespit edilmiştir.

Bir başka açıdan zorbalık fiziksel , sözlü ve sözlü olmayan zorbalık olan zorbalık olarak da ayrılabilir. Fiziksel zorbalık; ısırma, saç çekme, vurma, itme, dürtme veya çekme biçiminde fiziksel tacizlerde bulunma, haraç kesme, tekmeleme ya da tokat atma, dövme, odaya kilitleme, yumruklama, tırmalama, tükürme, korkutarak özel eşyalara zarar verme ya da el koyma , sözlü zorbalık rahatsız edici telefon görüşmeleri, korkutma, şiddet içerikli tehditler, isim takma, sataşma, sosyo-ekonomik seviye ya da zeka seviyesi bakımından alay etme, mağdurun ailesine hakaret etme, cinsel anlamda istismar edici sözler söyleme, okulun dışında veya çevresinde korkutma, yanlış veya kötü niyetli dedikodular yayma, sözlü olmayan zorbalık  ise acımasız bakışlar ve çeşitli el hareketleri, arkadaş ilişkilerini etkilemek ya da arkadaşlıkları bozma, genellikle kasti ve sistematik bir şekilde bir kimseyi arkadaş olarak kabul etmeme, yok sayma, çirkin notlar gönderme, çeşitli yerlere mağdurlar hakkında çirkin sözler yazma gibi davranışlar olarak örneklendirilebilir ve fiziksel ya da sözel zorbalığa eşlik edebilir.

Son yıllarda zorbalık ve türleri okullarda ciddi bir sorun teşkil etmiş ve yapılan araştırmalar sonucunda türlere göre zorbalık dağılımı belirlenilmiştir. Bu araştırmalara göre %33.5 sözlü, %35.5 fiziksel ve %15.6 oranında cinsel zorbalığa maruz bırakıldıkları belirlenilmiştir.

Teknolojinin gelişmesi ile zorbalık türleri de çeşitlenmiştir. Siber zorbalık kavramı ortaya çıkmıştır.

 

 

Siber Zorbalık:

 

 

Teknolojinin gelişmesi ile ortaya çıkan yeni buluşlar toplumu ve kültürü de etkilemektedir. İletişim için kullanılan yeni teknolojilerin toplumun her parçasını etkilerken gençleri etkilememesin imkanı yoktur. Özellikle cep telefonu , bilgisayar , internet gibi iletişimin artmasını sağlayan cihazlar ile gençler daha fazla ilgilenmektedir. Gençler bu yeni teknolojik cihazları iletişim kurmak, sohbet etmek, eğlence amaçlı kullanmak, bilgiye ulaşmak, araştırma yapmak ve dosya göndermek için kullanılmaktadır. Yeni arkadaşlar edinme bu teknolojik cihazlar sayesinde meydana gelmektedir. ( Campbell, 2005).

Bu yeniliklerin ve teknolojinin olumlu yönlerinin yanında çeşitli olumsuz yönleride olduğu açıktır. Özellikle bu imkanların sınırsız ve kontrolsüz kullanımı gençlerin ruh sağlıklarının bozulmasına ve okul akademik başarılarına olumsuz yönde etkilenmelerine neden olabilir(Hinduja ve Patchin, 2009).Ayrıca hatalı kullanımı internet bağımlılığı, internetten ödev kopyalama, cep telefonları ile kopya alıp-verme, internetteki bomba yapım sayfalarına ulaşım ya da ırkçı/ayrımcı sayfalara ulaşımın kolaylığı, pornografik sayfalar ya da elektronik temelli iletişim araçlarıyla gerçekleştirilen cinsel taciz gibi olayların da yaşanmasına neden olabilmektedir(Christopher & Heather, 2009). Siber zorbalığa neden olması da en önemli olumsuz yanlarından biridir. internet ve cep telefonu aracılığıyla kimliğin gizlenerek her zaman ve her yerden başkalarına mesajlar gönderilebilme imkânının olması başkalarına hakaret edici, aşağılayıcı, tehdit edici mesajların hızla yayılmasını kolaylaştırmaktadır. Bundan dolayı başkalarına zarar vermek isteyen kişiler kısa bir süre içinde çok sayıda kişiye ulaşabilir (Slonje & Smith, 2008). Bu türden kötü amaçlı kullanımlar sonucu sanal gerçeklikte yeni bir problem ortaya çıkmıştır ki bu problem “siber zorbalık”tır. Hinduja ve Patchin (2009) siber zorbalığı, bilgisayar, cep telefonu ve diğer elektronik araçların ısrarlı ve tekrar edici bir şekilde başkalarına zarar vermek amacıyla kullanılması olarak tanımlamakta ve en önemli öğelerini; ısrar edicilik, tekrar etme, zarar verme bilgisayar, cep telefonu ve diğer elektronik araçlar olarak göstermektedir. Bir diğer tanımda ise Campbell (2005) siber zorbalığı, e-posta, anlık mesajlaşma, chat odaları ve web siteleri gibi teknolojinin çeşitli biçimleriyle başkalarına eziyet etmesi şeklinde tanımlamıştır. Bir diğer tanım ise Siber zorbalığı, geleneksel zorbalık kavramsallaştırması bağlamında “bir ya da birden fazla kişinin elektronik iletişim araçlarını kullanmak suretiyle, belirli bir zaman süresi içerisinde ve sürekli olarak, kendisini savunma

gücüne sahip olamayan birisine yönelik gerçekleştirdikleri kasıtlı saldırgan davranış” olarak tanımlamak mümkündür (Smith ve diğ., 2008).

Sorunun geçmişine bakıldığında birçok araştırma konuyla ilgili yapılmış ve konunun okullarda büyük problem teşkil ettiği görülmüştür. Bu konuya Yaman ve Peker’in yaptığı araştırmada şöyle değinilmektedir:

“Siber zorbalıkla ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde siber zorbalığın okullarda yaygın bir sorun olduğu görülmektedir. Raskauskas ve Stoltz (2007) 13-18 yaşlarındaki öğrencilerin yaklaşık yarısının siber mağdur olduğunu ve her beş öğrenciden birinin de siber zorba olduğunu rapor etmiştir. Başka bir araştırmada Patchin ve Hinduja (2006), 18 yaş altındaki gençlerde her dokuz kişiden birinin siber zorbalık yaptığını, her üç kişiden birinin de siber zorbalığa maruz kaldığını tespit etmiştir. Li (2007) yaptığı çalışmada ise üç öğrenciden birinin siber mağdur, beş öğrenciden birinin ise siber zorba olduğunu saptamıştır. Ybarra ve Mitchell (2004), ergenlerin siber zorbalık durumlarına yönelik yaptığı araştırmada her yedi öğrenciden birin siber zorbalık yaptığını belirlemiştir.”

 Görüldüğü üzere siber zorbalık okul ikliminde büyük sorunlara sebep olacak düzeyde yaygındır. Aynı çalışmada bu olumsuz yönlerden şu şekilde bahsedilmekte ve tespitte bulunulmaktadır:

“Siber zorbalıkla ilgili yapılan araştırmalar, siber zorbalığın bireyleri birçok yönden olumsuz etkilediğini göstermektedir. Siber zorbalığa maruz kalan kişilerde; depresyon, suç işleme, madde kullanımı (Mitchell, Ybarra & Finkelhor, 2007), hayal kırıklığı, üzüntü (Raskauskas & Stoltz, 2007), öfke, kaygı, derse karşı motivasyon kaybı, akademik başarısızlık, okul devamsızlığı (Beran & Li, 2005), intihar etmeye kadar varabilen sorunlar (Hinduja & Patchin, 2009) görülmüştür. Ayrıca siber zorbalığa maruz kalan kızların erkeklere oranla daha çok boyun eğici bir tutum izledikleri (Eroğlu, Çetin, Güler, Peker & Pepsoy, 2011) tespit edilmiştir.”

 

 

Zorbalığın Nedenleri

 

 

Sosyal öğrenme teorisine göre bu tür davranışlar, bireysel itkiler ve çevresel faktörlerin etkileşimi şeklinde oluşur ve devam eder. Sosyal çevre doğru ya da dolaylı yoldan bu davranışları etkilemektedir. Doğrudan etkiye örnek olarak çocukların saldırgan davranış modelini akranlarından ve yetişkinlerden öğrenmeleri, dolaylı etki ise; algıları, normları ve eğilimleri almaları, kabul etmeleri ve kendine mal etmeleridir(Natvig ve ark. 2001). Bir diğer çalışmada zorbalığın nedeninin kişisel veya kişiler arası etkileşimin bir sonucu olduğu ve kişinin cinsiyeti ve gelişim düzeyi ile bağlantılı olduğu dile getirilmiştir(Özdinçer Arslan, Savaşer , 2009).

Ayrıca kişinin mizacı ve kişiye isteklerini saldırganlık dışında başka yollarla da elde edebileceğini gösterecek birilerinin olmaması , fiziksel güç kullanımının sorun çözme yöntemi olarak uygulandığı ailelerde, çocuklar ve gençler bu davranışı model alarak kendilerinden yaşça küçük ve güçsüz kişilere de aynı şekilde davranabileceklerini düşünmeleri , anne, baba, öğretmen ve arkadaşlar zorbalığa her boyun eğişlerinde aslında örtülü  olarak çocuğa ya da gence zorbalığın işe yaradığı mesajını vermeleri , kendileri hakkında olumludan daha çok olumsuz sözler duyan çocuklar ve gençlerin başkalarına saldırarak kendilerini iyi ve güçlü hissetmeye çalışmaları , gençler belirli bir akran grubunda yer alabilmek istemeleri(www.bilgi.edu.tr) diğer nedenlerdir.

 

 

Zorbalığın Sonuçları

 

 

Zorbalıkta amaç kurbanı sosyal , psikolojik ve fiziksel olarak rahatsız etmek veya zarar vermektir. Doğrudan ve dolaylı olarak uygulanabilmesi sebebiyle zorbalık kişiyi birçok yönden olumsuz yönden etkiler. Bu etkilerin oluşmasında zorbalığın süresi önemlidir.

2008 yılında Yöndem ve Totan’ın yaptığı araştırmada zorbalığın sonuçları ile birçok olumsuzluk ortaya konulmuştur. Zorbalığın kısa veya uzun vadede birçok olumsuzluk oluşturduğu görülmektedir. Bunlar psikolojik veya fiziksel olabilir. Fiziksel belirtiler olarak baş ağrısı, mide ağrısı şikayetleri, konsantrasyon güçlükleri, uyku ve yeme ile ilgili problemler gösterilebilir. Uzun süreli etkileri olarak depresyon, sosyal kaygı, saldırganlık davranışlarında artış, öz saygı düşüklüğü, intihar riskinde artış, baş etme becerilerinde azalma ve travma sonrası stres bozukluğu gibi etkileri gibi etkiler örnek oluşturabilir.

Başka bir araştırmada akran zorbalığına maruz kalan çocukların e diğerlerine göre daha kaygılı, sessiz, duyarlı olduğu ve çeşitli psikososyal sorunlar yaşadıkları görülmektedir ayrıca bu çocukların daha çabuk ağlama eğiliminde olup bu şekilde kendisine yönelen saldırı ve hareketlere karşı savunmaya çalıştıkları da araştırma sonuçlarında tespit edilmiştir. Zorbalığa hedef olan ve zorbalık yapan çocuklar bu konuda daha duyarlı hale gelmiş ve zorba davranışlara tepki göstererek devamlı zorbalığın hedefi haline gelmektedirler . Araştırmada dikkat çekilen bir diğer nokta ise bu davranışlara uğrayan çocukların yaşamın ilerleyen yıllarında davranışsal ve duygusal problemler açısından yüksek riskte olan bir grup olmasıdır. Erkekler doğrudan ve fiziksel olarak zorbalığa maruz kalırken kızlar daha çok dolaylı yoldan ve duygusal açıdan zorbalığa maruz kalmaktadır. (Uludağlı Pekenel , Uçanok , 2005).

 

 

Ergenlikte Zorbalığa Maruz Kalma Ve Akademik Başarı

 

 

Tüm bu açılardan bakıldığında zorbalık maruz kalan bireyin benliğini ve okula olan devamlılık ve başarı isteğini negatif yönde etkilemektedir. Zorbalığa maruz kalan öğrencinin okuldan uzaklaşması gelmek istememesi ve derslerdeki kaygı düzeyi nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Aynı zamanda araştırmalarda kurban çocuğun zorbalık yapan çocuğun aksine zamanla yalnızlaştığı görülmüştür. Kurban çocuk zamanla yalnızlaşmakta ve grupların dışına itilmektedir(Uludağlı Pekenel , Uçanok , 2005). Bunun sonucu olarak akran ilişkileri zayıflayan çocuğun akademik başarısının olumsuz yönde etkilendiği ve okula karşı olan negatif tavrının arttığı tespit edilmiştir. Özellikle çocuğun zorbalığa en çok maruz kaldığı dönemin adolesan dönem olması nedeniyle bu olumsuz etkileme çok daha fazla ve ciddi bir seviyede olmaktadır.

Ergenlikte yaşanan zorbalık ile bu olayların sonucunun ve akademik başarı ile ilişkisini Pekenel ve Uçanok(2005) şu şekilde dile getirmektedirler:

“. O’Mooreve Hillery (1989) çalışmalarında çocukların % 20.8’inin akran zorbalığına maruz kaldıkları için okula gelmekten korktuklarını ve % 2.6’sının ise bu konuda daha ciddi kaygılar yaşadıklarını belirtmişlerdir. Benzer şekilde Ladd ve arkadaşları (1997), sürekli olarak akran zorbalığına hedef olan çocukların okula gitmek istemediklerini, akran zorbalığına hedef olma ve okuldan hoşlanma arasında olumsuz bir ilişki olduğunu belirtmişlerdir. Yapılan araştırmalarda akran zorbalığına hedef olan çocukların, diğer çocuklara göre daha düşük akademik başarıya sahip oldukları, aynı zamanda kendilerini de akademik açıdan yetersiz hissettikleri ortaya konmuştur (Andreou, 2000; Austin ve Joseph, 1996; Schwartz, 2000; Schwartz ve ark., 2001). Juvonen ve arkadaşları (2000) ise akran zorbalığına hedef olma ve okul başarısı arasındaki ilişkiye, psikolojik uyumun aracı olabileceğini belirterek, akran zorbalığına sürekli maruz kalan çocukların yaşantılarının stresli olduğunu ve bu stresli yaşantıların da akademik başarısızlığa yol açabildiğini belirtmişlerdir. Akran zorbalığının, kurban çocuklar kadar hem zorba hem de zorba/kurban çocukların akademik yaşantıları üzerinde olumsuz etkileri olduğu ve bu çocukların kendilerini düşük akademik başarıya sahip olarak değerlendirdikleri görülmektedir (Andreou, 2000; Austin ve Joseph, 1996; Schwartz, 2000).”

Zorbalık günümüzde gittikçe daha fazla gündeme gelmektedir ve olumsuz yönleri dikkati çekmektedir. Akran zorbalığının, maruz bırakılan kişinin sosyal , psikolojik ve fiziksel açıdan zarar vermek ve kişiyi sosyal olarak dışlamak ve zor duruma düşürmektedir. Bu tür davranışların okulda vuku bulması okul iklimini bozmaktadır. Bunun sonucu olarak maruz kalan kişi okuldan uzaklaşmakta ve toplumdan uzaklaşmaktadır. Okullar toplumu oluşturan bireylerin istendik davranış değişikliklerine uğrayıp toplumun norm ve kurallarına uygun davranışlar edindiği kurumlardır. Öğrencilerin bu kurumdan soğuması sonucu toplumdan uzaklaşmaktadırlar. Ayrıca bu davranışlar maruz kalan kişilerde akademik bakımdan başarısız olduğunu düşüncesine kapıldıkları için başarısızlığa neden olabilmektedir. Bu nedenler ile özellikle ergenlik çağında okul hayatında akran zorbalığına maruz kalmanın engellenmesi oldukça önemlidir ve bu konuya gerekli özenin gösterilmesi şarttır.

 

 

KAYNAKÇA

 

 

ARSLAN ÖZDİNÇER, Sevda; SAVAŞER (2009), Sevim , Milli Eğitim 2009:218-227,Ankara

 

Leach F. (2005). Learning To Be Violent; The Role of the School in Developing Adolescent Gendered Behavior, Compare. 33 (3), 385–400.

 

Olafsen, R. N. ve Viemerö, V. (2000). Bully/Victim Problems and Coping with Stres in School Among 10-to–12 Year Old Pupils in Aland, Finland, Aggressive Behavior. 26, 57–65.

 

Okullarda Şiddetin Önlenmesi, Erişim Tarihi:25.06.2006,

          www.meb.gov.tr/duyurular/OkullardaSiddetinOnlenmesi/OkullardaSiddetinOnlenmesiBildirgesi.html

 

Espelage, D.L. ve Swearer, S. M. (2003). Research On School Bullying And Victimization: What Have We Learned and Where Do We Go From Here? School Psychology Review, 32, 365–383.

 

Ashley, O.S. ve Foshee, V.A. (2005). Adolescent Help-seeking For Dating Violence: Prevalence, Sociodemographic Correlates  and Sources of Help. Journal of Adolescent Health, 36(1),25–31.

 

YÖNDEM, D.Z.; TOTAN, T.(2008), Ergenlerde Zorbalık ve Stresle Başetme, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi,3(35):28-37

 

Bullying, Erişim tarihi 18.11.2006

http://en.wikipedia.org/wiki/Bullying

 

Bullying Erişim tarihi 10.02.2007

 http://www.bullyingcourse.com/

 

ÖZDEMİR M.; AKAR. F(2011), Lise Öğrencilerinin Siber-Zorbalığa İlişkin Görüşlerinin Bazı Değişkenler Bakımından İncelenmesi  , Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi,17(4):605-626

 

ULUDAĞLI PEKEL, Nilay; UÇANOK, Zehra(2005) , Akran Zorbalığı Gruplarında Yalnızlık ve Akademik Başarı ile Sosyometrik Statüye Göre Zorba/Kurban Davranış Türleri ,Türk Psikoloji Dergisi ,20(56):77-95

 

Yaman ,E. , Peker , A. (2012), Ergenlerin Siber Zorbalık ve Siber Mağduriyete İlişkin Algıları,  Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi , 11(3), 819-833

 

Kepenkçi , Y.K. ve Çınkır , Ş.(2006) , Bullying Among Türkish High School Students , Child

Abuse and Neglect ,30(4) , 193-204

 

Wright, V.H., Joy, J.B., Christopher T. I., & Heather, N. O. (2009), Cyberbullying:

Using Virtual Scenarios To Educate and Raise Awareness. , Journal of Computing in Teacher Education, 26(1), 35-42.

 

 

Furlong , M.J. , Soliz , A.C. , Simental ,J.M. ve Grief , J.L. (2004) , Bullying and Abuse on School Campuses ,Ensychlopedia of Apllied Psychology , 1 , 295-301

 

Olweus , D. (1993) , Bullying at School: What We Know and What We Can Do? , Cambridge , Yayıncı: Blackwell

 

Hinduja , S. , Patchin , I.(2009) , Bullying Beyond The Schoolyard:Preventing and Responding to Cyberbullying., Yayımcı:Corwin Press

 

Slonje , R. Ve Smith , P. K. (2008), Cyberbullying Another Main Type of Bullying , Scandinavian Journal of Pyschology , 40 ,147-154

 

Natvig , K.G. , Albretsken , G. , Qvargnstorm, J.(2001), Psychosomatic Symptoms Among Victims of School Bullying , Journal of Health Pyschology , 4 ,365 -377

 

Olweus , D. ,Solberg , M. E. , Endersen , I. M. (2007) , Bullies and Victims at School : Are They Same Pupils , British Journal Of Education Pyschlogy , Vol. 77 , 441-464

 

Berger, K. (2007). Update on Bullying at School: Science Forgotten? ,Developmental Review, 27,90–126.

 

Elliot, M. (1997). 101 Ways Of Dealing With Bullying. London: Hodder Children’s Book.

 

Campbell , M. A. (2005) , Cyber bullying: An Old Problem in a New Guise?, Australian Journal of Guidance and Counselling, 15(1), 68-76

 

Zorbalık, Erişim Tarihi: 16.05.2013

          http://www.bilgi.edu.tr/site_media/uploads/files/2011/08/17/brosur-zorbalik.pdf

 

ULUDAĞLI PEKEL, N.; UÇANOK, Z. (2005), Akran Zorbalığı Gruplarında Yalnızlık ve Akademik Başarı ile Sosyometrik Statüye Göre Zorba/Kurban Davranış Türleri , Türk Psikoloji Dergisi,20(56):77-95

« Önceki MakaleSonraki Makale »

Yorum yapabilmek için üye girişi yapınız veya facebook hesabınız ile yorum yapın.



 1. Psikolojik Danışmanın Önlük Giymesi Uygun Olur mu?

Evet giymesi gerekir
% 19

Hayrı giymemesi gerekir
% 75

Fikrim Yok
% 7

Toplam Tekil Hit: 3127209
Toplam Çoğul Hit: 22267407
Kimler Online ?
20 Ziyaretçi, 0 Üye
En son üyemiz H.HOCA, Hoşgeldiniz.

Copyright © Turkpdr.com | 2010 | Bu sitede yer alan içerikler kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz ve yayınlanamaz