Şifreni mi unuttun ?
Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen üye değilseniz burdan kayıt olun.
Google Grupları
Turk PDR grubuna abone ol
E-posta Adresiniz:
Tehlikeli İlişki (A Dangerous Method) (2011)
1904 yılında geçen hikaye, psikanalist Carl Jung ile hastası Sabina Spielrein arasında doktor-hasta ilişkisiyle başlayan ve daha sonrasında ise Freud'un da dahil olacağı çalkantılı bir ilişkiye dönüşen bir aşk üçgenini anlatıyor.
Ekleyen: Uzm. Klinik Psk. Serdal GÜR | Okunma: 8110 | 02.01.2012

1904 yılında geçen hikaye, psikanalist Carl Jung ile hastası Sabina Spielrein arasında doktor-hasta ilişkisiyle başlayan ve daha sonrasında ise Freud'un da dahil olacağı çalkantılı bir ilişkiye dönüşen bir aşk üçgenini anlatıyor. Evli ve eşi bebek bekleyen Carl Jung, akli dengesi yerinde olmayan Sabina üzerinde Freud’un tartışmalı tedavi yöntemini ilk kez uygular; fakat tedavi ilerleyen aşamalarında Sabina ile yakınlaşmaktan kaçamaz. Bu üçlü ilişki gerilimi artırırken, Freud ve öğrencisi genç Jung'un arası da açılacaktır.

Sigmund Freud ve Carl Gustav Jung gibi psikanaliz dünyasının iki büyük ismini aynı çatı altında buluşturan yapımda Cronenberg'in vazgeçilmez oyuncularından Viggo Mortensen Freud'u, Michael Fassbender Jung'u, Keira Knightley ise Sabina Spielrein'i canlandırıyor.

Film, John Kerr'in "The Talking Cure" adlı oyunundan, Oscar ödüllü senarist Christopher Hampton tarafından sinemaya uyarlandı. Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan için yarışan film, eleştirmenlerden de büyük övgü topladı.

Vizyon tarihi: 25 Kasım 2011

Yönetmen: David Cronenberg
Oyuncular: Keira Knightley, Michael Fassbender, Viggo Mortensen

Beyazperde.com Eleştirisi

Murat Tolga Şen
David Cronenberg, yönetmen sinemasının artık iyice azalmış aynı zamanda başarılı temsilcilerinden biri... Yönetmenin son filmi Tehlikeli İlişki (A Dangerous Method)'yi 48. Altın Portakal Film Festivali sırasında görme imkanı buldum. Bu bakımdan, filmin festivalin hemen ardından seyirciyle buluşması sevindirici...

İyiden iyiye çatapatlı ama içi boş gişe bombalarına mahkum edildiğimiz ülkemiz vizyonunda bir Cronenberg filmini, festivaller dışında, sinemada izlemenin bir ayrıcalık bile olduğunu söyleyebilirim. Ama bu kadar yazdıktan sonra hevesinizi kursağınızda bırakacak şeylerden de bahsetmem gerekecek.

Yönetmeni takip eden sinemaseverler için Cronenberg filmleri, hastalıklı bir aklın üretebildiği en tuhaf kabusların perdedeki tezahürü gibidir. Ama bu filmi izlemeden önce şimdiye kadar yönetmenin sineması hakkında bildiğiniz her şeyi unutmanızı tavsiye ediyorum. David Cronenberg, zamanında gerçekten sıradışı filmler çekmiş olmanın verdiği güven duygusuyla olsa gerek, oldukça sakin bir hikayeyi, kendisine yabancı bir anlatım üzerinden sinemalaştırmayı seçmiş.

John Kerr'in Talking Cure isimli romanından uyarlanan film, modern psikanalizin kurucularından Sigmund Freud ve Carl Gustav Jung'un arasındaki mesleki dayanışma ve sonrasında gelişen rekabete odaklanıyor. Yönetmenden değil ama hikayeden tahmin edileceği üzere; söz konusu bu iki önemli psikanalistin kuram üretme çabası ise, sonu gelmez sohbet anlarından daha fazlasını görebilecek değilsiniz. Orada da imdada, hikayenin sağına soluna serpiştirilmiş olarak Jung'un meslektaşı Sabina Spielrein ile vuku bulan cinsel yakınlaşmaları yetişmiş.

Bu konuda eğitim almış, meslek olarak seçmiş insanları çok ilgilendirebilecek bir film belki Tehlikeli İlişkiler ama herhangi bir seyircinin Freud ve Jung arasındaki sonu gelmez sohbetlere bu kadar kulak kabartacağını pek tahmin etmiyorum. Sabina Spielrein'i canlandıran Keira Knightley'in ekibin geri kalanından ayrı at koşturduğu abartılı performansı saymazsanız oyunculuk açısından bir sıkıntı yok. Viggo Mortensen ve Michael Fassbender karşılıklı oynarken tam anlamıyla karakterlerinin ruh haline bürünerek yüksek bir oyunculuk sergiliyorlar. Viggo Mortensen Şiddetin Tarihçesi (A History of Violence) ve Şark Vaatleri (Eastern Promises)'nden sonra bir kez daha yönetmenin fetiş oyuncusu olarak karşımızda. Fakat, perdede çok fazla gözükmemesine rağmen Otto Gross'u canlandıran Vincent Cassel filmin asıl yıldızı. Zira, varolduğu her sahneyi coşkulu oyunuyla yükseltmesini biliyor. Tabi canlandırdığı kişiliğin nev-i şahsına münhasırlığı da aktör için bir avantaj.

Filmde hoşuma gitmeyen şeylerden biri de Cronenberg'in açıkca gözümüze soktuğu Semitist bakış açısı oldu. Analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung'u, seksüel ihtiraslar ve toplumsal ahlak arasında sıkışmış, spiritüalizmaya meraklı bir meczup gibi gösteren, eline geçtiği her fırsatı Freud'un tarafında kalarak kullanan bu yanlı anlatımı çok benimseyebildiğimi söyleyemem.

Uzun lafın kısası; David Cronenberg'deki değişimin farkındayım. Bu kadar cesur bir yönetmenin, elinde böylesi bir malzeme varken yeni mezun bir sinemacı kadar korkak davranmasını anlayabilmiş değilim. Artık onun elinden çıkmış bir Videodrome, The Brood ya da Kuduz (Rabid) izleyemeyeceğimize kanaat getirdiğim, yönetmenin değişeyim derken sıradanlaştığını işaretlememin şart olduğu epey önemsiz bir film Tehlikeli İlişki. Psikanaliz kuramının doğum anında, yaratıcılarının neler yaşadığını, hissettiğini merak edenlere iyi gelebilir. Tabi Sigmund Freud'un bir denge ve yüksek ahlak timsali olarak kutsanmasına itirazınız yoksa...
twitter: murattolga / murattolga@gmail.com

Turkpdr.com Sitesi Olarak Sinema İle Olan Bütün İçeriği Beyazperde.com İnternet Sitesinden Almaktayız. Teşekkürler Beyazperde.com ve Yalçın Parmaksız..

Sonraki Psiko Sanat »

Yorum yapabilmek için üye girişi yapınız veya facebook hesabınız ile yorum yapın.



 1. Psikolojik Danışmanın Önlük Giymesi Uygun Olur mu?

Evet giymesi gerekir
% 18

Hayrı giymemesi gerekir
% 75

Fikrim Yok
% 7

Toplam Tekil Hit: 3111472
Toplam Çoğul Hit: 22057005
Kimler Online ?
23 Ziyaretçi, 0 Üye
En son üyemiz H.HOCA, Hoşgeldiniz.

Copyright © Turkpdr.com | 2010 | Bu sitede yer alan içerikler kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz ve yayınlanamaz