Şifreni mi unuttun ?
Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen üye değilseniz burdan kayıt olun.
Google Grupları
Turk PDR grubuna abone ol
E-posta Adresiniz:
Çocuk ve Dayak
Çocukları disiplin altına alabilmek için dayak sık kullanılan metotlardan biridir. Yetişkinler çocuk üzerindeki otoritelerini kurabilmek için bazen fazla düşünüp daha iyi yollar aramaya gerek görmeden, bazen de doğru terbiye yolunu bulmakta yetersiz kaldıkları zaman dayağa müracaat etmekten kendilerini alamazlar.
Ekleyen: Serdal GÜR | Okunma: 5125 | 09.03.2011

Çocukları disiplin altına alabilmek için dayak sık kullanılan metotlardan biridir.
Yetişkinler çocuk üzerindeki otoritelerini kurabilmek için bazen fazla düşünüp daha iyi yollar aramaya gerek görmeden, bazen de doğru terbiye yolunu bulmakta yetersiz kaldıkları zaman dayağa müracaat etmekten kendilerini alamazlar.

Bu tür disiplin ülkemizde çok uygulanır.
Ancak bu usulün zayıf vicdan ve ahlak gelişimine yol açtığı bilinmektedir.
Dayak “cennetten çıkma” değildir.
Bugünün insanı bağımsız düşünebilmek, her duruma uyacak esnekliğe sahip olmak zorundadır dayakla büyüyen çocuk esnek olmaz, katı olur.
Çocuğu dövmek veya kuvvet kullanmak suretiyle çocuğa ceza vermek neden çocukta vicdan zayıflığına yol açar?
1)Çocuk yaramazlık yaptığı zaman dayak yerse, yaptığının karşılığını ödemiş demektir. Yaptığını tamir etmek ve onun kötü sonuçlarını düzeltmek için düşünmesine veya başka bir şey yapmasına gerek kalmamıştır.
2)Ayrıca dövülmek, çocukta anne-babaya karşı kızgınlığına yol açar dolayısıyla çocuk kendi yaptığının kötü bir şey olduğunu öğrenip kendini suçlu göreceğine, kendini döveni suçlar. Suçlu kişi yerine mazlum ve suçlayan kişi durumuna düşer.
3)Çocuğun, anne-babadan daha güçsüz, daha aciz olduğunu bu şekilde yüzüne vurmak onu utandırır, güvenini sarsar.
4)Çocuk anne-babanın davranışını taklit edip problemlerini saldırganlıkla çözmeye çalışır. Kızdığı zaman o da bir başkasını döver.
Böylece fiziki ceza çocuğa vicdanlı olmayı değil, saldırgan olmayı öğretir. Dayağa alışan çocuk, başkalarıyla sürtüşmesini sözle halledemez, o da dayağa dövüşe, şiddete başvurur.


Çocuk terbiyesinde dayağın hiç yeri yok mudur?

Bazı durumlarda anne-babanın çocuğu hatalı bir hareketten korumak için dayaktan başka çare bulamadığına hepimiz şahit oluyoruz.
Ancak anne-baba bazen çaresiz kalıp çocuğa vurmak zorunda kalıyorsa, şunlara dikkat etmesi gerekiyor:
1) Sözden anlayacak çocuğa dayak atmanın gereği de faydası da yoktur. Demek ki;çocuk büyüdükçe dayak söz konusu olmaktan çıkar.
2) Sözden anlamayan çocuğun ardına bir iki şaplak vurmak yeterlidir. Başa, yüze tokat atmak, kemer, katış, sopa gibi şeylerle dövmek kesinlikle zararlıdır.

Anne-babaya değil, işkenceciye yaraşır.

Çocuğa vurmanın aslında zararlı olduğu ve ancak şu gibi konularda son çare olarak başvurulabileceği düşünülebilir:

- Çocuğun başkasına kasıtlı olarak, bilerek zarar vermesi.
- Sürekli ikaza rağmen kütü davranışlarında ısrar etmesi.
- Kendine zararlı davranışlarda bulunması (prizle oynamak)
Fakat yine de dayaktan elde geldiğince sakınmak gerekir. Sözden anlayacak yaştaki çocuğa sözle hitap edilmelidir. Kızgınlık ve öfke durumlarına ise başvurulmamalıdır.

Çocuklara verilen ceza bile ilgisizlikten iyidir.

Çocuklarını uyumsuz, kötümser ve duygusal olarak nitelendiren ailelerin çocukları tarafından da aynı şekilde tanımladıkları bir gerçektir. Çocukların büyüklerin aynası oldukları inkar edilmemelidir.
Okula ve hayata başarı sağlamada aile ortamının büyük önem taşıdığı, mutlu bir evin en iyi ders çalışma olduğu unutulmamalıdır.
Öğrenci, aile ve öğretmen üçgeni ilişkisi başarıda büyük önem taşır. Ayrıca sevgi, saygı, hoşgörüye dayanan ev ortamı çocukların başarısında büyük payı vardır.

Mutlu bir ev en iyi çalışma ortamıdır.
Yapılan araştırmalara göre mutlu aile ortamında yetişen çocuklarda başarı oranı %47’iken, gevşek ve kuralsız ailelerde %13’e düşmektedir.
Otokratik ailelerin çocukları da %49 oranında başarı göstermektedir.
Bu da cezalandırıcı tepkinin bile ilgisizlikten daha iyi olduğunu gösteriyor.
Sorumluluk duygusu ile başarı arasında önemli bir bağ mevcuttur. Çocuklara güçleri ve becerileri ölçüsünde sorumluluk vermek gerekir.
Çocuklara başarabileceklerinden daha ağır sorumluluklar vermek ters etki yapar.
Bunun yanında çocukta öç alma duygusunun gelişmesine neden almaktadır.
Bireyler varolan becerilerini kaybetmemeleri için, başarabileceklerinden fazla beklentilerle karşılaştırmamak gerekir.

« Önceki MakaleSonraki Makale »

Yorum yapabilmek için üye girişi yapınız veya facebook hesabınız ile yorum yapın.



 1. Psikolojik Danışmanın Önlük Giymesi Uygun Olur mu?

Evet giymesi gerekir
% 19

Hayrı giymemesi gerekir
% 74

Fikrim Yok
% 7

Toplam Tekil Hit: 3140756
Toplam Çoğul Hit: 22405992
Kimler Online ?
12 Ziyaretçi, 0 Üye
En son üyemiz H.HOCA, Hoşgeldiniz.

Copyright © Turkpdr.com | 2010 | Bu sitede yer alan içerikler kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz ve yayınlanamaz